Şu bizim “derin” mesele

Bir ülkenin seviyesizliğe, kalitesizliğe, boşboğazlığa, ben yaptım olduculuğa, palavracılığa, tutarsızlığa vesaire mahkûm olmasından daha vahimi bütün bu değersizliklerin dünyada da prim yapıyor oluşudur.

Tam bugün olduğu gibi… İçeride neyi tartışıyoruz? Bir CHP’linin Cumhurbaşkanı’na gidip icazet ve destek aldığına dair iddianın sefaletini. Duyuruluşu bir garabet, sahiplenilişi başka garabet; gazeteciliği felaket, siyaseti ise felaketfersa. . . Olup bitenler ve vak’anın seyri insana umutsuzca “of” dedirtiyor. Gele gele buraya mı geldik? Böyle bir hikayenin inanılır bulunmasına mı yoksa ortaya saçılan rivayet silsilesinin acınası haline mi eyvah edelim?  Gele gele buraya geldik diye hayıflanıyoruz ama zaten gelmemiş miydik? Sanki, ülkenin bir kalite standardı vardı da bazı laflar siyasete yakışmaz, bazı laflar medyada konuşulmaz, bazı sözler akademinin diline zinhar dolanmaz mıydı? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ana kademe, kadın kolları, gençler!.. 25 Mart 2024 | 872 Okunma Şehirlerin seçimi nasıl emeklinin seçimi oldu? 23 Mart 2024 | 548 Okunma İstanbul seçmeni neden inat ediyor! 21 Mart 2024 | 2.197 Okunma Himmete muhtaç 20 milyon insan... 18 Mart 2024 | 633 Okunma “Hâl hatır soracak kadar Kürtçe’nin” faydaları… 16 Mart 2024 | 599 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar