Sırrı
Ne kadar büyük bir kayıp olduğunu, herkes için ne kadar önemli olduğunu bilmem anlatabilir miyim? Sırrı’nın ardından bir yazı yazmanın hakkını vermek ne kadar mümkün bilmiyorum. Sanatçı, yazar...
Ne kadar büyük bir kayıp olduğunu, herkes için ne kadar önemli olduğunu bilmem anlatabilir miyim? Sırrı’nın ardından bir yazı yazmanın hakkını vermek ne kadar mümkün bilmiyorum.
Sanatçı, yazar, sinemacı, yönetmen, politikacı, barış elçisi...
Kolaylaştırıcı, yatıştırıcı, güldürücü, düşündürücü...
Arabulucu, gönül yapıcı, birleştirici...
Sırrı hepsinin “önder”iydi. Bir gidişle bu kadar çok şeyi aldı götürdü dünyamızdan. Tebessümü, anlayışı, babacanlığı, abiliği, adamlığı, kalenderliği, kahkahayı, hüznü, sükuneti ve coşkuyu. Ondan kalan boşluğu, onun terkiyle sahipsiz kalan güzel şeyleri doldurmak zor. Dolduramayız... Bırakalım bir anıt gibi kalsın...
Sırrı dediğime bakmayın. ‘Sırrı Abi’ diye diye hitap ederdim. Her sohbette, her muhitte, her muhabbette, çalan her telefonda abilik onun doğal payesiydi. En çok şeyi o bilir, en iyi o konuşur ve söz tıkanınca en güvenli çıkışı o bulurdu.