Pazartesi akşamı kim kazandı kim kaybetti?
Yeni ekonomik hamlenin adına model diyemeyiz ama hükümetin beklentileri itibariyle bir modelden çok daha fazlası olduğu açıktır. Beklentiler bir yana, iktidar kanadında oluşan hava ve yüksek moral, hedefin on ikiden vurulduğunu...
Yeni ekonomik hamlenin adına model diyemeyiz ama hükümetin beklentileri itibariyle bir modelden çok daha fazlası olduğu açıktır. Beklentiler bir yana, iktidar kanadında oluşan hava ve yüksek moral, hedefin on ikiden vurulduğunu gösteriyor. Her halden ve her sözden “Bu iş böyle yapılır işte” rahatlığı yansıyor. Tıpkı muhalefette birkaç gün öncesine kadar görülen hava gibi. O kanatta da epeyedir, “İktidar işleri batırdı, rüzgar bize doğru esmeye başladı” rahatlığı vardı… Sadece, iktidarın kötü yönetiminin muhalefet için galibiyet garantisi olmadığı Pazartesi akşamı test edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk Lirası birikimi olanların hem faiz hem de kur farkı vaadiyle bankalara koşmaya çağırdı, dolar düştü ve bayram havası esmeye başladı. Dolar düştü mü, düştü. Kaçtan kaça düştü, önemi yok. Veya ekonominin tek sorunu Dolar mıydı; enflasyon, istihdam ve yüksek faiz maliyeti yok muydu, soran da yok. Çünkü, iktidarın ekonomiyi siyasi propaganda zemininde götürmek gibi bir kabiliyeti var ve muhalefet de işine geldiği...