Gücü gücü yetene, siyaset de siyasetsizliğe karşı…
Anlaşılan o ki, seçime kadar geçecek sürenin tansiyonu yüksek olacak. Bu cümlenin peşine “Ne zaman değildi ki?” diye soracaklar haklıdır. Bilhassa başkanlık sisteminden sonraya bakıp bunu sormamak...
Anlaşılan o ki, seçime kadar geçecek sürenin tansiyonu yüksek olacak. Bu cümlenin peşine “Ne zaman değildi ki?” diye soracaklar haklıdır. Bilhassa başkanlık sisteminden sonraya bakıp bunu sormamak, söylememek mümkün değil. Yine de bu soru, son dönemde daha ağır bir tansiyon olduğunu söylemeye mani olamıyor.
Atmosfer, sadece 2024 yerel seçiminin muhalefet lehine ortaya çıkardığı ve devamında muhalefeti iktidar hedefine yaklaştırdığı için gerilmiyor. Türk tipi Başkanlık sisteminin tabiatı böyle… Her günü seçim kampanyası gerektiriyor, her anı muhalefetin ensesinde olmayı zaruri kılıyor. Görece muhalefetin iddiasız olduğu dönemde de böyleydi, şimdi İmamoğlu’nun iddialı hale gelmesiyle haydi haydi böyle olmuştur.
İstanbul Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun hapse atılması tansiyonu tavana sıçratan bir hamle oldu. İçeriden dışarıya piyasaları da kahvede oturan adamı da aynı anda tedirgin etti. Ama bu bile yetmiyor; karşı görüşten herkes üzerinde denetimin sıkılaştırılması zarureti var ve öyle de oluyor. Gerilim, kutuplaşma ve korku iklimini temin edecek ne varsa hepsi birden...