Kendinden bilen helak olur

Allahû Teâla yeryüzünün iktidarını vaad etmiş mü’min kuluna. Yeter ki mü’min kul revan olsun iman ve cihad yoluna. Allah’a dayanmak varken dayanılmaz yolun sağına veya soluna. Allah’a giden yol...

Allahû Teâla yeryüzünün iktidarını vaad etmiş mü’min kuluna. Yeter ki mü’min kul revan olsun iman ve cihad yoluna. Allah’a dayanmak varken dayanılmaz yolun sağına veya soluna. Allah’a giden yol çilelidir; sahtekârlar yarı yolda dökülecek. Mutlaka inancımızın hâkim olduğu gün gelecek. Bugün çektiğimiz acıların tümü dinecek!

Bize vazifedir şafak vakti kanatlanmış bir gönülle uyanmak, iyilikler dünyasına şükürle uzanmak. Şeriat-ı Garra onay vermiyorsa bizim hâlimize. “Ben Müslüman mıyım, değil miyim?” diye sormak gerek kendi kendimize. Müslüman beleşçi değildir. Sabırla kazanmış yaşam cengini. Hayatına Sıbğetullah vermiş rengini. Müslüman, Müslümandan başka bulamaz dengini.

İnsanın en büyük felaketi, “Ben neymişim” demeye başladığı andır. Müstağnilik, mani-i her kemaldir. Yani kişinin hakikat karşısında büyüklenmesi, kemal mertebelerinden uzak düşmesidir. Kişiyi sefalet çukurlarına sürükleyen, zillet ve çaresizliğe, acze düşüren, kibir ve istikbarıdır. Hayatta her şeyi kendinden menkul bilme anlayışı, İslâm topraklarında “tek adam” tipinin üretilmesine sebebiyet vermektedir. Herkes sultanlık peşinde... En küçük bir müdürden başbakana, en küçük imamdan büyük cemaat liderlerine varıncaya kadar herkes ‘sultanlık’ peşinde. Hep de suret-i haktan görünürler. Ümitsizliği insanda hayatlandıran istibdattır. Haklar, Hak’tandır. Hakları kendinden bilen hak ve hakikat karşısında bir yalandır. Allahû Teâla buyuruyor:

“Ondan istediğiniz her şeyden size verdi. Eğer Allah’ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan, çok zalimdir, çok kâfirdir.” (İbrahim Sûresi/ 34)

Nimetleri Allah’tan değil, kendinden bilmek; Allahû Teâla’ya karşı nankörlüğün bir tezahürüdür. Başka bir ifadeyle Allah’ı yok sayarak güç zehirlenmesine kalkışmaktır. Kendini beğenen, nimetleri kendinden bilen kimse, Allahû Teâlâyı yok sayarak hareket eder, başkalarından istifâde etmekten mahrûm kalır ve hiç kimse ile meşveret edemez, kimseye danışmaz, despotlaşır. Bu nedenle Hakları, nimetleri Allah’tan değil, kendinden bilen helak olur. Çünkü bu durum tek adamcılık ve insana tapınma hastalığıdır. Kerameti kendinden menkul olanlar, her şeyi kendilerinden bilirler. İnsanlar kendi sözlerini Allah’ın ayetleri mesabesinde gördükleri andan itibaren ilahlaşmaya başlarlar.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Lâ dinilerin galibiyetine sevinmek nifak alâmetidir/1 17 Nisan 2024 | 324 Okunma Bayramı kutlamak kimin hakkıdır? 10 Nisan 2024 | 55 Okunma Ya hizmet, ya hezimet 03 Nisan 2024 | 202 Okunma Türkiye’de Siyonist Yahudi lobisinin faaliyetleri 27 Mart 2024 | 387 Okunma İsrail’e destek verenler İsrail kadar tehlikelidirler 20 Mart 2024 | 125 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar