Allah’ın dini âmirdir me’mur değildir

İslâm ümmetinin kıblesini Batıya ayarlamak anlamına gelen Tanzimat fermanının ilanından bu yana Türkiye’nin çağdaşlaması tabiri aharle gâvurlaşması için dinin devlete hükmetmemesi yetmiyor...

İslâm ümmetinin kıblesini Batıya ayarlamak anlamına gelen Tanzimat fermanının ilanından bu yana Türkiye’nin çağdaşlaması tabiri aharle gâvurlaşması için dinin devlete hükmetmemesi yetmiyor, dinin etkisiz ve yetkisiz kılınması da yetmiyor, fiilen dine tahakküm edilmesi öneriliyor. Camide yapılacak duaların da devlet tarafından belirlenmesi isteniyor. Gerçekten tarihteki Âl-i Firavun’dan da ileri gidiliyor.

İslâm vicdanlara hapsedilecek, mabedlerde saklanacak, hayatın taşrasında tutulacak bir din değildir. İslâm beşikten mezara kadar hayata hükmeden, hükmetmek için gelmiş olan bir dindir. Sahih imana sahip olan bir mü’min için İslâm’ın yegâne âmirliği her türlü tartışmadan varestedir. Rasûlüllah (sav) buyuruyor: “İslâm yücedir, ondan daha yüce bir şey olamaz.” (Darekutnî Sünen III, 252; Beyhakî, es-Sünenu’l-kübra VI, 205; Zeyle”î, Nasbu’r-raye, III, 213) İster Lâ dini güçler insansınlar ve isterse inanmasınlar, İslâm’ın üstünlüğünden, yegâne âmirliğinden şüphe edilemez. Rabbimizin “Hak (ancak) Rabbindendir. Artık, sakın şüpheye düşenlerden olma!” (Bakara Sûresi/147) ayeti, İslâm esaslarının farklı kültür muhitleri tarafından tasdikini arama gereğinin olmadığını ilan etmektedir. Aynı şekilde, Müslüman olmayanlara Müslümanlardan daha büyük imkân ve imtiyazlar tanımaya onları Müslümanlara tercih etmeye de gerek olmadığı ortadadır. Hele Müslümanları şu veya bu gerekçelerle dışlayarak, gayr-i müslimlere itibar ve iltifat etmeye kalkışanlar, İslâm ümmetinin bu çağdaki mürtecileridir. 

Allah’ın dünyasında Allah’ın dinine göre yaşamak ve Allah’ın diniyle idare olunmak, Allah’ın kullarının en tabii haklarıdır. Buna müdahale edenler, müdahale etmek için algı oluşturanlar, doğrudan doğruya Allah’a savaş açanlardır. Bunu gizlemenin, anlamamazlıktan gelmenin hiçbir anlamı yoktur.

Allah’ın yegâne hak dini İslâm’ı tebliğ etmekle görevlendirilen Hz. Muhammed (sav)’in gönderiliş maksadı, batıl ve atıl dinleri ortadan kaldırıp hidayeti, hak dini yeryüzüne hâkim kılmaktır.

“O, Allah’a şirk koşan müşrikler hoşlanmasa da, dinini bütün dinlere (sistemlere, düzenlere, devletlere) üstün kılmak için peygamberini hidayet ve hak din ile gönderendir.” (Saff Sûresi/ 9)

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Lâ dinilerin galibiyetine sevinmek nifak alâmetidir/1 17 Nisan 2024 | 324 Okunma Bayramı kutlamak kimin hakkıdır? 10 Nisan 2024 | 55 Okunma Ya hizmet, ya hezimet 03 Nisan 2024 | 202 Okunma Türkiye’de Siyonist Yahudi lobisinin faaliyetleri 27 Mart 2024 | 387 Okunma İsrail’e destek verenler İsrail kadar tehlikelidirler 20 Mart 2024 | 125 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar