Ramazan ayrıca infak ve ihsan ayı
Peygamberimiz Ramazan ayını bir infak ve ihsan ayı olarak yaşadı. Ramazan o günden bugüne oruç, teravih gibi ibadetlerle olduğu kadar zekât ve fitresiyle, iftar sofrasıyla, hayırlarla, infak ve ihsanlarla da hep özel bir ay olarak...
Peygamberimiz Ramazan ayını bir infak ve ihsan ayı olarak yaşadı. Ramazan o günden bugüne oruç, teravih gibi ibadetlerle olduğu kadar zekât ve fitresiyle, iftar sofrasıyla, hayırlarla, infak ve ihsanlarla da hep özel bir ay olarak yaşandı. Oruç, ahlâkî ödevleri de içeren bir dindarlık testi ve sınavı olarak düşünüldü. Pek çok Müslümanın içki, kumar, sigara gibi kötü alışkanlıklarını bıraktığını, tövbe ve istiğfar ederek birçok günahından kurtulmada Ramazan’ı vesile yaptığını biliyoruz.
Peygamberimizin gerek tavsiyelerinden gerekse uygulamalarından Ramazan ayını bir infak ve ihsan ayı olarak gördüğü, öyle gösterdiği ve öyle yaşadığı anlaşılmaktadır. Sahâbîlerden Abdullah b. Abbas’ın bildirdiğine göre “Resûlullah (s.a.v.) insanların en cömerdiydi; bilhassa Ramazan ayında cömertliği zirveye ulaşır, ‘gürül gürül esen rüzgâr gibi’ coşardı” (Buhârî, “Savm”, 7; Müslim, “Fezâil”, 48, 50).
*
Şehr-i Ramazan o günden bugüne oruç, teravih gibi ibadetlerle olduğu kadar zekât ve fitresiyle, iftar sofrasıyla, gönüllü yapılan hayırlarla, infak ve ihsanlarla da hep özel bir ay olarak hissedildi ve yaşandı; bu ayda tutulan oruç, ahlâkî ödevleri de içeren bir dindarlık testi ve...