‘İbret alın, ey akıl sahipleri!’

Öncelikle belirteyim ki tasavvufsuz İslam medeniyeti düşünülemez.

Kelâmın kısır spekülasyonunun ulaşamadığı gönüllerin derin ve içtenlikli imanla buluşmasına, fıkhın kuru formalizminin ihmal ettiği hayatlara ahlâkî inceliklerin taşınmasına tasavvufun büyük katkısı olmuştur. Elbette tasavvuf zaman içinde dışarıdan çok şeyler almıştır. Ama bu konuda o tek değildir; İslam felsefesi, kelam, fıkıh, hatta tefsir de insanlığın birikiminden yararlanmıştır ve bu hepten kötü bir şey de değildir. Hz. Peygamber “Hikmet müminin yitik malıdır, bulduğu yerden alır” buyurmuştur. İslam kültürü de başka kültürlere çok şeyler vermiştir. Melezlik sadece ırkları değil, kültürleri de güzelleştirir. Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi tasavvuf özünde bir ahlâk terbiyesi, edep yoludur.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Müslümanlar çağ ile yüzleşebilecekler mi? 24 Nisan 2024 | 17 Okunma Özgürlük üzerine 17 Nisan 2024 | 210 Okunma Bayramınız mübarek olsun! 10 Nisan 2024 | 124 Okunma Kur’an’ın sosyal refah kavramı: İnfak 03 Nisan 2024 | 251 Okunma “Hâlis Din” 27 Mart 2024 | 403 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar