Derin bir kaygı ya da çığlık

Baştan söyleyeyim: Bu yazı siyasi değildir. Eskiden bir hikâye anlatılırdı; olmuş mu, bilmiyorum. “Burun” dedin, padişahımıza ‘kambur burunlu’ demek istedin” deyip adamı derdest ederlermiş. ...

Baştan söyleyeyim: Bu yazı siyasi değildir. Eskiden bir hikâye anlatılırdı; olmuş mu, bilmiyorum. “Burun” dedin, padişahımıza ‘kambur burunlu’ demek istedin” deyip adamı derdest ederlermiş. Şimdi de -İranlı düşünür Daryuş Şâyegân’ın tabiriyle- “zihinsel kapanmışlık” halinde olan böyle bir okuyucu kesimi var. Biri doğru dürüst birkaç satır yazacak, söyleyecek olsa “Vay efendim, siyaset yaptın, şunu demek istedin, bunu demek istedin!. . ” Adamı linç ediyorlar. Onun için -zaten anlamak için okuyanlar da göreceklerdir ki- bu yazı siyasal bir eleştiri değildir. “Mütedeyyin, dindar” vb. sıfatlarla anılan büyük toplum kitlemizden yani bizden bir kesimin dinî tutumuna, bu anlamda zihin dünyamıza yönelik bir gözlem ve özeleştiridir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Müslümanlar çağ ile yüzleşebilecekler mi? 24 Nisan 2024 | 497 Okunma Özgürlük üzerine 17 Nisan 2024 | 210 Okunma Bayramınız mübarek olsun! 10 Nisan 2024 | 124 Okunma Kur’an’ın sosyal refah kavramı: İnfak 03 Nisan 2024 | 251 Okunma “Hâlis Din” 27 Mart 2024 | 423 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar