Süt yoksa manda yoğurdu yesinler…

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay'ın bugünkü (30.03.2022)''Süt yoksa manda yoğurdu yesinler…'' başlıklı yazısı.

Hayatta kalmak için gerekli olan her şeyin zam üstüne zam gördüğü bir ortamda Erdoğan’ın sağlıklı yaşam tarifi tuz biber oldu. 

Aslında Erdoğan’ın önerdikleri, çok değil 3-5 yıl öncesine kadar yadırganmayacak şeylerdi. Ancak ekmeğin, patatesin 10 liraya yürüdüğü, otun demetinin iki haneli fiyatlarla satıldığı bir ortamda Saray’ın ne kadar halkın içinde olduğu ortaya çıktı. 

Artık her şeye maydanoz olmak kolay değil, demeti 7- 8 lira...

Artık şöyle kabarmışından iki kıvırcık marul almak kolay değil, tanesi 15 lira... Üç kişi bir kıvırcık alıp kıyma makinesinden geçirerek paylaşırsa şaşırmamak gerekir. 

Eskiden market-pazar bütçesinde ayrıntı gibi görünen yeşillikler demetle değil, yaprakla alınacak hale gelmiş.

Böyle bir ortamda Erdoğan’ın normal öğünlerini değil, sadece yatarken atıştırmalıklarını, yani manda yoğurdu, kestane balı, Medine hurması ve yulafı sofraya koymak için harcanması gereken para, hesaplamalara göre 400’le 700 lira arasında değişiyor.

Erdoğan’ın Tokat’ta, Türkiye gündemine tokat gibi inen sözleri bize ilk, 18. yüzyılın son çeyreğindeki Fransa ile 20. yüzyıl ortasındaki Arjantin’i anımsattı. 

Fransız İhtilali sürecinde Kraliçe Marie Antoinette’e atfedilen, “Ekmek bulamazlarsa pasta yesinler” sözü döneme damgasını vurmuştu. Bu sözün söylenmediği kanıtlansa da halkın ekmek kıtlığı yaşadığı bir ortamda Saray’ın bundan ne kadar haberdar olduğunu anlatması bakımından son kraliçeye yapışıp kalmıştır.

20. yüzyılın ortasındaki Arjantin’de Juan Domingo Peron hüküm sürüyordu. Önce toplumun önemli kesimlerini arkasına alarak geldi. Ardından diktatörlüğe yürüdü. Kendisine yakıştırılan tanım şu oldu:

Çok zenginlerin ve çok fakirlerin diktatörü!

Çok zenginlerin daha da zengin olmasını sağladı. Bunun bir bölümünün kendi adına fakirlere verilmesini örgütledi. Fakirler daha da fakirleştikçe Peron aracılığıyla gelen yardımlara sevinir oldu. Onlara şu ad takıldı:

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şahsıma mektuplar (15) Is-takoz etkisi! 20 Nisan 2024 | 68 Okunma İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024 | 528 Okunma Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024 | 164 Okunma Atina’daki Haberal töreni! 16 Nisan 2024 | 588 Okunma Şahsıma mektuplar (14) Şu BOP başkanlığım! 13 Nisan 2024 | 227 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar