Sinan Ateş cinayeti!

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay'ın bugünkü (04.01.2022)'' Sinan Ateş cinayeti!'' başlıklı yazısı.

30 Aralık’ta eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Doç. Dr. Sinan Ateş’in Ankara’da cuma namazı çıkışı öldürülmesi, her biri ötekinden kötü pek çok senaryoyu hatırlatıyordu.

Seçim yılına giriyorduk...

Son aylarda akıllara zaman zaman 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını “beğenmeyen” iktidarın seçimleri yenileme kararı alması geliyordu. 7 Haziran’la 1 Kasım arasında 500’den fazla yurttaşımız alçakça düzenlenen terör saldırıları sonucu yaşamını yitirmişti. Bu iklimde yenilenen seçimlerde “korku” ve “can güvenliği” egemen olmuştu!

31 Aralık günü bu köşede Ateş’in öldürülmesinin tatsız bir sürecin başlangıcı olmaması dileğimizi paylaşmıştık!

Cuma gününden bu yana Ateş cinayetinin seyrinin giderek ilk akla gelen olasılıkların ötesinde sıra dışı bir hal aldığını görüyoruz.

Doğal olarak cinayete nasıl bir tepki göstereceği en çok merak edilen parti MHP idi. Buradan gelecek tepkinin içeriği, dozu artçı gerilimler yaratabilirdi. 

Öyle olmadı. Tam tersine bu kesimden neredeyse hiç tepki gelmedi! Olaydan hemen sonra saldırı anında motosikleti kullananla tetiği çeken yakalandı. Ancak asıl faillerin farklı olduğu ortaya çıktı.

Önceki benzer cinayetlerde olduğu gibi bunun da kanlı oyunu kuranların bir planı olabileceği akla geldi. Tetiği çekenin hemen yakalandığı ama bir adım ötesine geçilemediği olaylar...

Ancak ilk iki kişiden sonra yakalananlardan olayın seyrinin bu yönde de olmadığı görülüyordu. MHP İstanbul il yönetiminden bir kişinin de soruşturma kapsamında olması, MHP’li bir milletvekili etrafında yaşanan gelişmeler konuyu daha da esrarengiz hale getirdi.

Ülkücü kesimde uzun geçmişi olan, bugün kamuoyu önünde olmayan kişilerle yaptığımız görüşmeler milliyetçi hareket içinde çok derin tartışmaların, karşı karşıya gelmelerin olduğunu gösteriyordu. Şu aşamada düşüncelerini kendi adları ile kamuoyuna aktarmaktan yana değiller ama yakın gelecekte neden olmasın!

Onların yorumları da dikkate alındığında cinayetin iç hesaplaşma olduğu değerlendirmesi öne çıkıyor. Net bir ifade ile aktarmak gerekirse Sinan Ateş üzerinden şu mesaj veriliyordu:

Kimse milliyetçi hareketin geleceğini kontrol dışı dizayn edemez! Bu yönde hayal dahi kuramaz!

Eylül 2020’de Cumhuriyet’te, muhabir arkadaşlarla birlikte “Milliyetçilik Nereye” başlıklı bir yazı dizisi hazırlamıştık. Gerek milliyetçilik kavramının evrensel olarak oturduğu yeri gerekse Türk milliyetçiliğinin geldiği noktayı konunun içindeki kişilerle irdelemiştik. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun şu saptamayı yapmıştı:

“Türk milliyetçiliğinin oy tabanı geniş, ideolojik derinliği sığ hale geldi!”

Ülkü Ocakları genel başkanlığı yapmış bir doçentin öldürülmesinden ideolojik derinliğe ilişkin tartışma çıkarılamaz ama cinayet sonrası yaşananlar bu “sığ” alanda ciddi fay hatlarının olduğunu gösteriyor.

MHP’nin başkasıyla paylaşmak istemediği “ev sahipliği”...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şahsıma mektuplar (15) Is-takoz etkisi! 20 Nisan 2024 | 11 Okunma İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024 | 526 Okunma Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024 | 164 Okunma Atina’daki Haberal töreni! 16 Nisan 2024 | 587 Okunma Şahsıma mektuplar (14) Şu BOP başkanlığım! 13 Nisan 2024 | 226 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar