Karadeniz’de gaz!

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay'ın bugünkü (28.12.2022)''Karadeniz’de gaz!'' başlıklı yazısı.

En ciddi konu bile seçim sürecine alet edilince özü bozuluyor. Anlamı kayboluyor. Giderek önemsizleşiyor. Devamında bundan toplumsal destek anlamında fayda elde edebilecek iktidara güven de erozyona uğruyor. 

Bunun son örneği Erdoğan’ın açıkladığı Karadeniz’de doğalgaz müjdesi!

Son birkaç gündür pazartesi büyük bir müjdenin açıklanacağı haberi köpürtülüyordu. Ayrıntı verilmeyince medyada müjde-toto oynandı. İlk sıraları şunlar aldı:

-Emeklilere de asgari ücret gibi zam yapılacak.

-Emeklilikte Saray’a takılanların mağduriyetine son veren yasa açıklanacak.

-Yeni yılda temel tüketim ürünlerine daha kolay ulaşmanın yolları açıklanacak.

Liste uzayıp giderken müjdenin Karadeniz’de trilyon dolar değerinde doğalgaz rezervi olduğu anlaşıldı. Erdoğan, konuşmasını izleyen gazetecilere dönüp “Basın mensupları da alkışlamıyor, yanlış iş mi yaptık” çıkışını yapınca istediği sesi duydu! 

***

Önce Türkiye’nin doğal kaynaklarıyla ilgili çalışmaların içinde olan, konuyu bilenlerden aldığımız bilgileri paylaşalım:

-Karadeniz’de ciddi bir gaz rezervi var. Erdoğan kimi yerlerde bilinenden az kimilerinde fazla rakam verdi.

-Bu rezervlerin kullanıma hazır hale gelmesi en az 4-5 yılı bulur.

-Önümüzdeki mart ayında ilk boruyu döşeyip sembolik bir akış gerçekleştirmek istiyorlar. Bu tür yatırımların planlı, bütün olarak yapılması gerekir. Ama seçim öncesi böyle bir gösteriyi gerekli görüyorlar.

-Gaz, denizin 1000-1500 metre derinliğinde. Şu aşamada dört sondaj kuyusu var. Üretime geçiş için 130 kadar olması gerekli. 

-Ne olursa olsun seçimden önce üretim başlasın gibi bir tavır içinde olunursa astarı yüzünden pahalı olur. 

-Anadolu kırılma hatlarının ortasında, yerin altında farklı zenginliklerin olduğu genç bir coğrafya. Ortadoğu’da, Rusya’da, İran’da olan zenginlik bizde de var. Bütün mesele bilimsel çalışmalarla girişimci anlayışı birleştirip buna göre strateji oluşturmak.

-Türkiye dünya bor rezervlerinin yüzde 65’ine sahip, bundan elde edebileceği gelirin en çok beşte birini alabiliyor. Krom yataklarında da dünya ikincisiyiz. Zengin kaynakların üzerinde orta halli bir ülke olarak kalmamızı da ayrıca sorgulamak gerek.

Bu gerçeklerin ardından siyasetin gerçeklerine dönelim... Önceki günkü konuşmasından da anlaşıldığı gibi Erdoğan’ın bütün derdi, önümüzdeki nesiller değil, önümüzdeki seçimler. Varsa yoksa seçimden önce büyük bir kaynak bulduğumuzu açıklamak, seçimden hemen sonra bunun evlerin musluğundan bedava akacak, kapısından teklifsiz girecek bir zenginlik olduğunu anlatmak!

Karadeniz’de Fatih, Kanuni, Akdeniz’de Abdülhamit Han sismik araştırma gemileri var. Bunların bilimsel çalışma yapabilmesi için gerekli temel malzemeler dünya tekeli olarak kabul edilen uluslararası şirketlerden sağlanıyor. Bu kadar bağımlılık mecburiyetten kabul edilebilir ama endişemiz o ki, bu kaynaklar ekonomik hale gelmeye başladıkça yabancıların iştahı kabaracak! Konuyu izlemeye devam edeceğimizi vurgulamakla yetinelim.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şahsıma mektuplar (14) Şu BOP başkanlığım! 13 Nisan 2024 | 136 Okunma Özgür Özel’in liderliği... 11 Nisan 2024 | 393 Okunma Mansur Yavaş: Güvenadam! 10 Nisan 2024 | 198 Okunma İmamoğlu Ekrem... 09 Nisan 2024 | 279 Okunma Şahsıma mektuplar (13) Sille-i millet! 06 Nisan 2024 | 113 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar