Cumhuriyet kadın devrimidir!
Özlem Çerçioğlu’nun sonuçları itibarıyla etkin pişmanlıktan yararlanıp cumhurbaşkanının himayelerinde AKP’ye katılmasıyla birlikte özellikle sosyal medyada “kadın” kimliğine dayalı bir furya başladı. Tansu Çiller ve Meral Akşener’in yanına Çerçioğlu’nu koyup altına yakıştırmalar yapılıyor.
Oysa sorun kadın ya da erkek olmak değil, insan olmak, ilkeli olmak. Çerçioğlu, denetimli serbestlikle AKP’ye tahliye olduktan sonra yaptığı açıklamalar, kendisini değil CHP’yi tartışma konusu yapmaya yönelik. Bir insan fikir değiştirebilir. Gerekçelerini ortaya koyar, bu aşamadan sonra düşüncelerim şu yönde değişti der. Buna döneklik de denmez. Bize göre dönekliğin tarifi şudur:
Bir kişi başka bir tarafa geçtikten sonra dönüp dönüp geldiği yere saldırıyorsa bunun başka bir tarifi yoktur!
Başlığı ilk 2023 yılında Cumhuriyetin 100. yılı çerçevesinde kullanmıştık. Cumhuriyet ikinci yüzyıla girdi, gerek ülkemizde gerekse çevremizde yaşanan olaylar, “Cumhuriyet bir kadın devrimidir” tanımını daha güçlü, daha güncel hale getirdi.
Türkiye, çağdaş dünyanın bir parçası olarak yönünü uygarlığa dönük tutmak için çaba harcıyorsa bunda en büyük pay kadınlarındır.
Cumhuriyet Devrimlerinin ruhu, kadınların da erkeklerle eşit koşullarda hayata atılması için gerekli adımları içerir. Kadınlar kimi alanlarda bu hakkı zorluyorlar ama hâlâ çok eksik var. En dengeli alan öğretmenlik. Öğretmenlerin yüzde 60’ı kadın. Ancak iş, okul yönetimine gelince kadının oranı yüzde 10’ların altına iniyor. Akademisyenlikte oran yüzde 60’a 40 kadınların aleyhine. Doktorların yüzde 45’i, tüm sağlık çalışanlarının ise yüzde 65’i kadın.