ABD’nin Vietnamı mı, Rusya’nın Afganistanı mı?

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay'ın bugünkü (12.05.2022)''ABD’nin Vietnamı mı, Rusya’nın Afganistanı mı?'' başlıklı yazısı.

Ukrayna’daki Rusya-NATO savaşı üçüncü ayına doğru ilerlerken geleceğe dönük olasılıkların arttığını görüyoruz.

24 Şubat’ta Rusya birliklerinin Ukrayna’nın Donbas bölgesine girmesiyle başlayan savaşta bütün tarafların beklentilerini hayata geçiremediği bir noktaya geldik. 

Rusya 5 Mart’a dek, Zelenski yönetimini devirip zaferini ilan edeceğini, yerine Moskova yanlısı bir yönetim getirebileceğini düşündü. 

ABD, NATO şemsiyesi altında, AB’yi yanına alarak Rusya’yı adım adım zayıflatacak bir dönemin başlayacağını düşündü.

Bunlar olmadı ama tarafların hedeflerinde de değişen bir şey olmadı.

***

Gelinen noktayı sütuna yatıralım...

Rusya’nın tarihteki böylesi olaylarda aldığı tavrı şöyle özetleyebiliriz:

Sonuç almak istiyorsan masrafı hesaplama! 

Yakın geçmişte Kafkaslar’dan Afganistan’a pek çok coğrafyada böyle hareket etti. Şimdi de Ukrayna’daki ilk hesaplar tutmadı diye geri adım atacağını düşünmemek gerekir. Zaten 9 Mayıs’a yönelik savaşın yeniden şiddetleneceğine ilişkin haberlerin nedeni de buydu.

Rusya an itibarıyla bir “Karadeniz ülkesi” haline gelmiştir. Novorossisk dahil olmak üzere Karadeniz’deki limanları bu unvanı almaya elverişli değildi. Daha savaşın ilk haftasında dikkat çektiğimiz gibi Rusya gözünü, nüfusunun önemli bir bölümü Rusça konuşan Odessa’ya dikmiş durumda. Kafasındaki “hayat sahası” haritasında Moldova’nın başkenti Kişinev de var.

Batı kaynaklı haberlerin aksine Putin’in Rus halkı içindeki kabulü düşmüyor, yükseldiği yönünde haberler var. Bunda ilk koltuğa oturduğu yıllardaki gibi en önemli etken Putin’in Rus halkına “onurunu” iade etmesi, “yeniden büyük devlet olduk” duygusunu vermesi.

Rusya, bu gözü karalıkla giderken ABD-NATO ne yapacak? 

Sorunun yanıtı basit:

Bugüne kadar yaptığını. 

NATO’nun kuruluşundaki varlık nedeni Sovyetler Birliği idi. Şimdi de yeni bir varlık nedeni buldu: Rusya’yı çökertmek! Bu hedefe ulaşıncaya kadar da Ukrayna’nın içinde ve dışında her türlü örgütlenmeyi yaptı, yapacak.

Uzun süren savaşlar o coğrafyada kimlik derinleşmelerine neden olur, pek çok millet oluşumu böyle gerçekleşir. Bu anlamda Ukrayna’nın genleri de bir bakıma yeniden oluşuyor. Bu oluşumun Rusya lehine mi Batı lehine mi evrileceğini şimdiden öngörmek çok zor. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024 | 15 Okunma Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024 | 156 Okunma Atina’daki Haberal töreni! 16 Nisan 2024 | 584 Okunma Şahsıma mektuplar (14) Şu BOP başkanlığım! 13 Nisan 2024 | 226 Okunma Özgür Özel’in liderliği... 11 Nisan 2024 | 394 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar