İdam cezası geri gelmelidir

Bir toplumun huzur ve güven içerisinde yaşayabilmesi için devlet gerekli kuralları hukuki normlar ile belirler. Daha düze bir ifade ile kanunlar halkın huzur ve güvenliğini temin etmek adına da çıkarılmaktadır....

Bir toplumun huzur ve güven içerisinde yaşayabilmesi için devlet gerekli kuralları hukuki normlar ile belirler. Daha düze bir ifade ile kanunlar halkın huzur ve güvenliğini temin etmek adına da çıkarılmaktadır. Dolayısı ile devlet vatandaşlarının can ve mal, huzur ve güvenliğinden sorumludur. Bunlara zarar getirebilecek her türlü davranışın vuku bulmaması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu noktada caydırıcı cezaların olması son derece önemlidir. Çünkü şayet cezalar caydırıcı olmazsa, yapılan fiilin derecesine göre cezanın şartları ağırlaştırılmazsa toplumda asayişin temini zorlaşır ve huzursuzluk baş gösterir.

Son zamanlarda ne yazık ki bizim toplumumuzun içerisinde milyonda bir bile vuku bulmayacak bir kaç hadise meydana geldi. Küçücük yavrularımıza bu filleri yapan alçak, namussuz ve hain insanlar elbette ki toplumumuzun genel durumunu yansıtmamaktadır.

Peki bu son derece aşağılık cürümü işleyen şerefsizler bu cesareti nereden alıyorlar?

İşte bu noktada suç ve ceza paradigmamızı sorgulamamız gerektiği fikrine kaniyim. Bu fiili işleyen alçaklara hangi ceza verilse caydırıcı olur ve toplumun tabiri caizse " ciğeri soğur " ? Ömür boyu müebbet hapis cezası verilse dahi bu ceza " hafif " kalmaz mı?

Ülkemizde 3 Ağustos 2002 tarihinde Avrupa Birliğine uyum yasaları çerçevesinde idam cezası kaldırıldı ne yazık ki. Ne yazık ki ifadesini özellikle kullandım. Örneğin 15 Temmuz da halkın üzerine ölüm yağdıranların cezasının karşılığı idam dan başka ne olabilir? Bu hainleri milletin parasıyla hapishanelerde beslemek zilletine muhatap kılınan kamu oyunun vicdanı onlara verilen hapis cezalarıyla soğur mu?

Aynı şey küçük yavrularımızın canına kast eden (!) ( işledikleri aşağılık fiilleri yazmaya elim gitmiyor ) caniler içinde geçerli. Bu sapkınların milletin paralarıyla devletin hapishanelerinde beslenmesi tüm kamu oyu vicdanını rahatsız etmektedir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bürokraside gençlerin yeri 28 Ağustos 2018 | 2.457 Okunma Açlık tokluk değil; varlık, yokluk meselesi 14 Ağustos 2018 | 4.588 Okunma Göze göz, Dişe diş! 07 Ağustos 2018 | 4.620 Okunma Önceliğimiz üretim 31 Temmuz 2018 | 2.384 Okunma Cemaat Tarikat ayrımı 24 Temmuz 2018 | 266 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar