Çanakkale’den Afrin’e

Kahraman Türk ordusu Afrin şehir merkezini kontrol altına alarak "Zeytin Dalı" harekâtını başarılı bir şekilde tamamladı. Harekâtın 57. gününde ve 18 Mart tarihinde tamamlanması çok hoş bir tevafuk oldu. Çanakkale şehitlerimizin ruhları şad olsun. Makamları ali olsun.

            Zeytin Dalı Harekatı’nın temel amacı bölgeyi terörist kuvvetlerden temizleyerek bölgede ki sivil halkın can güvenliğini emniyet altına almak, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne karşı oluşabilecek herhangi bir tehdide meydan vermemek suretiyle bölgede barışı temin etmekti. Gelinen noktada harekâtın amacına ulaştığı açık bir şekilde ortada. Türkiye hem kendi toprak bütünlüğü korumak hem de teröristler tarafından zulme maruz kalan bölge halkını emniyet altına almak kararlığını harekât boyunca göstererek sonunda muzaffer oldu.

            Harekât öncesinde ve sırasında, gerek yazılı ve görsel gerekse de sosyal medya da "Savaşa Hayır" şeklinde açıklamalar ve kampanyalar yoğun bir şekilde kendini gösterdi. Bir kere şu konunun çok iyi anlaşılması lazım. Savaş devletler arasında olur. Elbette ki çeşitli devletlerin bölgede ki terörist unsurları beslediğini, onlara silah yardımı yaptığını ve kol kanat gerdiğini biliyoruz. Fakat Zeytin Dalı Harekatı’nda fiili olarak Türkiye'nin karşısında herhangi bir devlet yoktu. Türkiye eşkıyalık yapmaya soyunan terör örgütlerini ve teröristlerine karşı bir harekât gerçekleştirdi. Bu harekat sonucunda hedeflenen ise terörist unsurların bölgeden sökülüp atılmasıydı. Türk Silahlı Kuvvetleri Afrin’de Türk bayrağını göndere çekerek harekatın başarıya ulaştığını tüm dünya'nın gözünün içerisine soktu.

***

            Türkiye içerisinde tuhaf bir grubun ısrarla vurguladığı ve bunun üzerinden Zeytin Dalı Harekatı’nı sulandırmak istediği bir konu vardı. Bu konu Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyularak müdahaleden kaçınılması ile alakalı görüşleri içeriyordu. Suriye'nin kendi içinde toprak olarak şuanda kaç parçaya bölündüğünden haberi olmayacak kadar konuya uzak olanların bu çıkarımları yapmaları da hiç bir şekilde mantık duygusuyla bağdaşmıyor. Kaldı ki bu konuyu manipüle eden insanların Suriye'nin toprak bütünlüğü kadar Türkiye'nin toprak bütünlüğünü düşünmemesi de son derece manidar.

            Diğer bir üzerinde konuşulması gerek konu ise sosyal medya aracılığıyla başlatılan ve çoğunluk olarak yurt dışından yapılan paylaşımlarda ‘Türkiye sivilleri ve bebekleri katlediyor’ şeklinde yapılan haberlerdi.