Basın özgürlüğü adına harika bir gün, değil mi?

Uzun yıllar 24 Temmuz’u Basında Sansürün Kaldırılışının yıldönümü olarak kutlayan gazetecilik örgütleri epey bir yıldır kutlamıyor, anmakla yetiniyor.Bu aslında 108 yıllık...

Uzun yıllar 24 Temmuz’u Basında Sansürün Kaldırılışının yıldönümü olarak kutlayan gazetecilik örgütleri epey bir yıldır kutlamıyor, anmakla yetiniyor.
Bu aslında 108 yıllık geçmişe sahip bir konu. İkinci Meşrutiyet 1908’de İkinci Abdülhamit’in baskıcı rejimine son verirken, basın üzerindeki resmi sansürüne de son vermişti. Kutlanan oydu. Yoksa Türkiye’de basın, tarihinin hiçbir döneminde belki biraz, o da nispeten, 60’ların sonu 70’lerin başı, biraz 90’ların sonu ve 2000’lerin başı dışında tam olarak özgür oldu demek zor.

Tesadüfe bakın ki Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticileri Türk basınında resmi sansürün kaldırılışının 108’inci yıldönümünde mahkeme önüne çıkıyorlar; tutuklanışlarının tam 267’inci gününde, ilk kez.

Meslektaşlarımız birbirinden ayrı iki terör örgütüne, hem Fethullah Gülen’in devlet içindeki yasadışı örgütlenmesine (FETÖ) hem de yasadışı PKK’ya aynı anda yardım etmek ve casusluk yapmakla suçlanıyor.

Gerekçesi, 2015 yılında yaptıkları MİT kamyonlarının 2014 başında Suriye iç savaşında çarpışan muhalif örgütlere askeri malzeme taşırken jandarma tarafından basılması haberi. Daha doğrusu, şimdi AK Parti hükümetiyle eski müttefikleri Fethullahçıların çatışmasının bir parçası olduğu görülen haberin daha önce yayınlanmış ama sonradan milli güvenlik gerekçesiyle mahkemece kısıtlanmış bölümlerine dair ayrıntılarının yayınlanması.

Haberi Cumhuriyet’e basan o dönemin Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Ankara Temsilcisi Erdem Gül ile bir süre hapis yattıktan sonra tahliye edilip Almanya’ya gitmişti; dönerse yeniden tutuklanması muhtemel. Can’ın hapishane anılarında haber kaynağının Fethullahçılar değil de bir CHP milletvekili olduğunu yazması, malum, olayların akış yönünü değiştirmişti. Polis Can’ın telefonuyla CHP milletvekili (hatta o dönem Hürriyet Genel Yayın Yönetmenliğinden ayrılmış, ama henüz milletvekili seçilmemiş olan) Enis Berberoğlu’nun telefon sinyallerinin o günlerde bir araya geldiğini bulmuştu. Buluştukları yer de Cumhuriyet bürosuydu.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’yle ilişkilerde rüzgâr değişiyor: en muhtemel senaryo 19 Mart 2021 | 401 Okunma Mısır virajı ve “Ne diyorsam o” siyasetinin sonu 17 Mart 2021 | 922 Okunma MHP’nin “Fosforlu” kampanyası yeni Anayasayı yatırdı gibi 12 Mart 2021 | 1.590 Okunma Akşener’in Fosforlu Cevriye çıkışı putları kıran türden 11 Mart 2021 | 1.081 Okunma Papa Fransis’in Irak ziyareti, Türkiye ve İran 10 Mart 2021 | 282 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar