AK Parti-MHP seçim işbirliği ihtimal dâhilinde

Ancak bu durum seçim senaryolarının konuşulmasına engel oluşturmuyor; kulisler şimdiden hareketlenmeye başlamış görünüyor. Siyasetin önemli bir ismine göre, bunda şaşılacak bir şey yok. İsminin...

Ancak bu durum seçim senaryolarının konuşulmasına engel oluşturmuyor; kulisler şimdiden hareketlenmeye başlamış görünüyor.

Siyasetin önemli bir ismine göre, bunda şaşılacak bir şey yok. İsminin açıklanmasını istemeyen önemli kaynağım, “Hatta” diyor, “Referandum işbirliğine başlanırken bu husus konuşuluyordu”.

Kaynağımın işaret ettiği işbirliği 16 Nisan’daki anayasa değişikliği referandumu.

Referandum sonraki yapılan çalışmalarda MHP seçmeninin kimi yerde yüzde 70’şi aşan oranda “Hayır” demiş olması o kadar önemli değil örneğin Başbakan Binali Yıldırım’a göre.

Çünkü önemli olan MHP lideri Devlet Bahçeli’nin anayasa değişikliğinin halk oylamasına sunulabilmesi için Meclis’te verdiği stratejik destekti.

Bahçeli’nin o desteği olmasaydı, ne 16 Nisan’da referandum yapılabilirdi, ne de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AK Parti’nin başına geçebilirdi.

Doğrusu Bahçeli her stratejik konuda bu desteği vereceğine dair sözünden caymış değil, Erdoğan da, Bahçeli’ye laf söyletmiyor.

Türk seçim sistemi aslında seçim ittifaklarına izin vermiyor, ama partiler öteden beri yüzde 10 barajını aşıp Meclis’e girebilmek için seçim ittifakı modelleri geliştirdi.

İlk akla gelenler, 1991’de MHP’nin öncülü MÇP lideri Alparslan Türkeş’in yüzde 10 barajını aşabilmek için Refah lideri Necmettin Erbakan’ın adayı olarak seçime girmesi, seçilip yenin ettikten sonra Meclis’te kendi tabelasını asması idi. Aynı şekilde HDP’nin öncüllerinden HEP’in de daha sonra CHP ile birleşen SHP listesinden Meclis’e girebildiğini biliyoruz.

Bu süreçte Meclis’teki AK Parti grubunun seçim barajının yüzde 10’dan düşürülmesi için de ön alıp almayacağını bilmiyoruz. Gerçi Erdoğan da, Yıldırım da bu konuda diğer partilerle temasa geçebileceklerini söylediler defalarca.

Ancak Bahçeli’nin, temel olarak da HDP’yi Meclis’te görmekten hoşlanmadığı için yüzde 10 barajının düşürülmesinden yana açık tavır aldığı görülmedi. Malum, 1 Kasım seçimlerinde HDP yüzde 10.8, MHP ise 11.9 oranında oy aldı. Pek çok yöneticisi hapiste olan HDP’nin de, ciddi iç sorunlar yaşayan MHP’nin de (yüzde 10 barajı yerinde kaldıkça) Meclis’e girme endişesi yaşayacağı söylenebilir. Ama sorun gerçekten tek başına MHP’nin yaşayabileceği baraj sorunu değil.

Çünkü 16 Nisan halk oylamasından itibaren, artık iktidarı almak için yüzde 50 artı 1 oy gerekiyor en azından.

Seçim bu aynı sorun AK Parti’nin de başına gelebilir, bakarsınız bir 7 Haziran dalgası daha gelir, seçim gider.

Oysa MHP’nin sağlayacağı her bir puan, AK Parti’nin, dolayısıyla Erdoğan’ın bir sonraki seçimde iktidarını sağlama almasına yarar.

Dolayısıyla 600 sandalyeli Meclis’te, diyelim yüzde 10 varsayımıyla MHP’ye60 civarında kontenjan ayırmış bir AK Parti, böylece iktidarı sağlama alacaksa, tıpkı referandumda olduğu gibi, neden yapmasın?

Bu tür bir AK parti-MHP ortaklığı her iki taraf için de, moda deyimle bir “win-win”, yani “kazan-kazan” demek olabilir. Memleket için ne anlama geleceği belli olmaz,  ama bu ortaklık hem AK Parti’ye, hem MHP’ye kazandırabilir.

Evet, henüz çok erken. Evet, doğrulayan yok. Ama konuşulmaya başladı bile, bize aktarmak düşüyor.

 

 

24 SAATTE NELER OLDU?

Content Video - Son 24 saatte ne oldu? (01.06.2017-2)

 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’yle ilişkilerde rüzgâr değişiyor: en muhtemel senaryo 19 Mart 2021 | 401 Okunma Mısır virajı ve “Ne diyorsam o” siyasetinin sonu 17 Mart 2021 | 922 Okunma MHP’nin “Fosforlu” kampanyası yeni Anayasayı yatırdı gibi 12 Mart 2021 | 1.588 Okunma Akşener’in Fosforlu Cevriye çıkışı putları kıran türden 11 Mart 2021 | 1.081 Okunma Papa Fransis’in Irak ziyareti, Türkiye ve İran 10 Mart 2021 | 282 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar