Uyuşturucu kaçırırken yakalanıp tahliye olunur mu?

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel bu hafta 'Uyuşturucu kaçırırken yakalanıp tahliye olunur mu?' başlıklı yazısını kaleme aldı.

Milli İstihbarat Teşkilatı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun Mossad ajanlarına yönelik ortaklaşa yaptığı operasyonun yankıları sürüyor.

Hatırlarsanız 35 kişi gözaltına alınmış, gözaltına alınanların kılık kıyafetinin tarikat üyeleri gibi olması dikkat çekmişti.

İncelemeler sonunda bunların, dindar vatandaş gibi gözüküp, keşif, takip, darp ve adam kaçırma gibi işler yapmayı amaçladığı tespit edildi. Şüphelilerin Filistinli, Suriyeli ve Iraklı olduğu ortaya çıktı.

İşin acı tarafı aylardır yazdığım yöntemi ülkemize sızmak için kullanmışlar. Gözaltına alınan bu kişiler turist olarak ülkemize gelmiş ve ev satın alarak vatandaşlık almışlar.

Mesela, Fatih Sağlık Müdürlüğü’nde çalışan yabancı uyruklu bir personelin Mossad ajanı olduğu, Suriyeli diğer bir şahsın Hatay Kırıkhan’da camide namaz sonrası vaaz verdiğini Yeni Şafak gazetesi ortaya çıkardı.

Ben aslında Mossad operasyonundan daha büyük bir skandalı açıklamak istiyorum. Özellikle iki kişi üzerinde duracağım. Biri Lübnanlı diğeri de Suriyeli...

Birinin adı Said Kasem, diğerinin adı ise Osama Elşehade. Konu ise uyuşturucu veya uyuşturucu madde ithal etme.

Hikâye, İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’nce, Lübnan limanından Ambarlı Gümrük Müdürlüğü Kumport Limanı’na indirilen ABC Shipping firmasından gönderilen bir konteynerden şüphelenilmesiyle başlıyor.

Narkotik detektör köpeği “Breki”nin tepkisi ile konteyner özel alana alınıyor.

Lübnan’dan gelen konteynerin alıcısının “Tekno Steel” firması, şirket sahibinin Said Kasem ve şirket çalışanının ise Osama Elşehade olduğu tespit ediliyor.

Firma yetkilileri konteyner başına çağrılıyor ve fırınların görünmeyen bölgesindeki alanlara ulaşmak için fırın parçalara ayrılıyor. Boşluklara saklanmış vaziyette küçük şeffaf poşetler içerisinde “L” (LEXUS marka logosu şeklinde) ibareleri bulunan haplar olduğu görülüyor. Yapılan analizlerde hapların amfetamin olduğu anlaşılıyor.

Üç adet sanayi tipi fırın içerisine gizlenmiş vaziyette ele geçirilen toplamda 2 bin 91 kilogram 12 milyon 336 bin 900 adet hapın değerinin, yaklaşık 700 milyon TL olduğu belirlenmiş.

Uyuşturucu haplar yakalandığında firma çalışanı Osama Elşehade gözaltına alınmış. Firma sahibi Said Kasem ise Almanya Düsseldorf’a gitmek üzereyken havaalanında gözaltına alınıyor.

Başlıyorlar anlatmaya...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Her gördüğünüze her duyduğunuza inanmayın 07 Mayıs 2024 | 593 Okunma Kadir Mısıroğlu ölmedi yaşıyor! 04 Mayıs 2024 | 2.117 Okunma Bu tabloya kim izin verdi? 30 Nisan 2024 | 1.783 Okunma AKP’den CHP’ye geçen belediyede seçim gecesi yaşananlar 27 Nisan 2024 | 1.508 Okunma Uyuşturucu milli güvenlik sorunu 23 Nisan 2024 | 164 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar