Antakya’da neler gördüm

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel bu hafta 'Antakya’da neler gördüm' başlıklı yazısını kaleme aldı.

6 Şubat depreminin yıldönümü nedeniyle Hatay’a gittim.

Hatay Antakya benim topraklarım. Çocukluğumun geçtiği yerler. Depremin ilk günlerinde de oradaydım. Kadim kentin eşsiz tarihinin nasıl tahrip olduğunu her Antakyalı gibi ciğerim yanarak izledim.

Tam bir yıl geçmiş depremin üzerinden. Koskoca 365 gün. Sanki kentte deprem daha bir ay önce olmuş gibiydi. İnanamadım.

Evet enkazların çoğu kaldırılmış. Ancak lazım olan yüz binlerce evin sadece yüzde 10’u teslim edilmiş, diğerlerinin yapımına devam ediliyor. Yollar çamur deryası. Altyapı düzeltilmeye çalışılıyor. Temiz su büyük sıkıntı. Kentte elektrik düzensiz. Antakya yaralarını sarmaya çalışıyor ama şu kesin ki üvey evlat muamelesi görüyor.

Kentteki en temel sorun barınma. Konteynerlerde yaşamlarını sürdürmeye çalışan yurttaşların büyük sorunları var. Kalabalık aileleri ile 20 metrekare içine hapsolmuş durumdalar. Gezerken en çok duyduğum, “Antakya’yı Suriyeleştirecekler. Depremden sonra sayıları inanılmaz arttı. Ticareti de ele geçirdiler” yakarışıydı. Haksızlar mı?

KAYIP YAKINLARININ FERYADI

İktidarın belediye başkan adayının Reyhanlı’daki yürüyüşünü gördünüz mü? Görmediyseniz lütfen izleyin.

Başka bir baba çocukların eğitim alamadığından bahsediyordu. Sağlam okula başka bir kamu kurumu yerleşmiş. Çocuklar sağlam kalan bir okulda vardiyalı eğitim görüyormuş. “Eğitim alamıyor çocuklar” diyor. Hatay’ın Antakya, Defne ve Samandağ’daki hasarlı okullarının neredeyse hiçbirinde onarım yapılmadı. Sağlam okul binalarının çoğunluğu da başka kurumlara devredildi. Başka bir yakarış da yakınlarını bulamayan ailelerden geliyordu. Konuştuğum gençlerden biri, “Enkazdan ölü de diri de çıkmadı babam” diğeri de “Kuzenimi bulamadık” diyor. Diğeri çocuklarını arıyor.

Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (DEMAK) yaptığı açıklamada 11 ilde 38’i çocuk olmak üzere kayıp olan 145 kişinin akıbetinin hâlâ bilinmediğini belirtmişti. Dernek olarak ilk taleplerinin TBMM’de kayıplarımızın bulunması için bir komisyon kurulması olduğunu, konuya ilişkin Meclis’e iki kez önerge verildiğini ancak reddedildiğini belirtmişlerdi. Bakın bu çağrıya siyasi partiler nasıl kayıtsız kalabilir?

İnsan yakınının ölüsünü bulduğuna sevinir mi? Sevinecek hale getirildik. Bizler, her şeye rağmen gidecek bir mezar taşımızın olmasını istiyoruz.

Bu açıklamayı yapan dernek sekreteri Sema Güleç. Güleç’in oğlu Mustafa Batuhan Güleç de kayıp. 

Halk sahipsiz hissediyor kendisini. Yanımıza gelen bir depremzede anlatıyor: “Kentin hesap vermesi gereken kişilerinden biri olan il sağlık müdürü depremin hemen ardından istifa edip AKP’den aday adayı oldu. Ya vali? Vali de istifa etti ve AKP’den aday adayı oldu. Belediye Başkanı Lütfü Savaş tekrar aday oldu. Müteahhitler kaçak, biz öldüğümüz ile kaldık. Suçlu biziz çünkü biz öldük!”

Lütfi Savaş’ın CHP’den tekrar aday olduğu açıklandı. Birinci anma etkinliğinde meydana girdiği anda protesto edildi. CHP aday da bulmaya çalışıyor bir yandan. Sanatçı Haluk Levent’e teklif götürülmüş. Ancak Haluk Levent kabul etmemiş. Diğer partiler adaylar çıkarıyor. Dün ise TİP adayını açıkladı. Eski futbolcu Gökhan Zan deprem anında Hatay’ın sesinin duyulmasında önemli görev yapan kişilerden biri. TİP adayı oldu. Konuştum kendisi ile. Daha önce İYİ Parti’den aday olmuştu.

ZAN’IN AÇIKLAMALARI

Sevgili Gökhan Zan şunları söyledi:

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Her gördüğünüze her duyduğunuza inanmayın 07 Mayıs 2024 | 509 Okunma Kadir Mısıroğlu ölmedi yaşıyor! 04 Mayıs 2024 | 2.114 Okunma Bu tabloya kim izin verdi? 30 Nisan 2024 | 1.782 Okunma AKP’den CHP’ye geçen belediyede seçim gecesi yaşananlar 27 Nisan 2024 | 1.508 Okunma Uyuşturucu milli güvenlik sorunu 23 Nisan 2024 | 162 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar