15 Temmuz’daki FETÖ’cüler dağdan mı indi?

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel bu hafta '15 Temmuz’daki FETÖ’cüler dağdan mı indi' başlıklı yazısını kaleme aldı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Meclis’teki bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmayı izlediniz mi?

Ben ağzım açık izledim. Ne dediğinin farkında olmayan, inancını ideolojiye dönüştürmüş bir insan gördüm. 

Konuşmasında MEB’in sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) yaptığı protokolleri anlattı. “Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2023 yılı itibarıyla geçerli 2 bin 709 tane protokolümüz var. Bu protokollerden 1167 tanesi resmi kurumlarla, 550 tanesi STK’lerle, 986 tanesi ise TEMA’dan Kızılay’a bir sürü STK’yle” dedikten sonra sözü cemaatlerle yapılan protokole getirdi.

Bakan Tekin, “Bunların içerisinde sizin ‘tarikat, cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır. Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Gerekçesini de şöyle açıkladı: “Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Onlardan siz bunun için rahatsızsınız. Ben o STK’lerle protokol imzalamaya devam edeceğim. Çocuklarımın dağa çıkmaması için sizin insan kaynağınıza, insan yetiştirmemek için buna devam edeceğim.”

Pes artık. Çocukların istismar edildiği, illa cinsel istismar değil kastettiğim tüm düşünsel dünyalarının yok edildiği, yeteneklerinin yok edildiği cemaatleri utanmadan alıp eğitimin içerisine sokuyor. 

Cemaatler din eğitimi vermeye yetkili bile değilken başka ne tür bir protokol ile onlardan faydalanabilirsiniz?

Bakın Yeni Şafak gazetesinin 2 Ocak 2017 tarihli haberi aklıma geldi sayın bakan ile ilgili. Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarıyken 2017 yılında Trabzon’da katıldığı konferansta açıkladı:

“Milli Eğitim Bakanlığında 2013 yılında göreve gelir gelmez, tehdit edildim. Bu tekelleşmenin, ülkenin bağımsızlığına, ülkenin geleceğine ciddi bir ihanet olduğunu alenen söylediğim için, bu ülkenin çocuklarını, gençlerini, dershaneler üzerinden devşirip beyinlerini yıkayarak yabancılaştırdıklarını, alenen söylediğim için 2013 yılı Ocak ayından itibaren bu anlamda şahsım, çalışma arkadaşlarım, ailem, çocuklarım üzerinden inanılmaz bir karalama kampanyası ile karşı karşıya kaldım. Ve çok açık bir biçimde çok üst düzey bir kişi bir bakan tarafından, 2013 yılında ‘Fetullah Hoca’nın selamı var. Tayyip Bey seni Milli Eğitim Bakanlığına müsteşar olarak alacak, seni uyarıyoruz. Gidersen, kabul edersen seni rezil edeceğiz, insan içine çıkamaz hale getireceğiz’ bunu arkadaşlar bakın, bir Bakan söyledi.” 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Her gördüğünüze her duyduğunuza inanmayın 07 Mayıs 2024 | 593 Okunma Kadir Mısıroğlu ölmedi yaşıyor! 04 Mayıs 2024 | 2.117 Okunma Bu tabloya kim izin verdi? 30 Nisan 2024 | 1.783 Okunma AKP’den CHP’ye geçen belediyede seçim gecesi yaşananlar 27 Nisan 2024 | 1.508 Okunma Uyuşturucu milli güvenlik sorunu 23 Nisan 2024 | 164 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar