Sert babaların yazar, şair oğulları!

Bazı çocuklar, şöhretli babalarının isimleriyle anılır ama bazen de an gelir, aynı baba artık şöhrete kavuşmuş olan aynı çocuğun ismiyle bilinir hale gelir. Hayatın bir oyunudur sanki bu, şöhret...

Bazı çocuklar, şöhretli babalarının isimleriyle anılır ama bazen de an gelir, aynı baba artık şöhrete kavuşmuş olan aynı çocuğun ismiyle bilinir hale gelir. Hayatın bir oyunudur sanki bu, şöhret baba ile oğlun yerini değiştirir.Misal gençlik zamanlarında Can Yücel, her mahfilde "Hasan Ali Yücel'in oğludur" ama Hasan Ali vefat edip oğlu Can Yücel şöhreti memlekete yayılan koca bir şair olunca, artık Hasan Ali isminin yanına "şair Can Yücel'in babası" sıfatı eklenir.Geçen hafta bugün yayımlanan Can Yücel'e dair yazı için çalışırken, "asıl anlatılması gereken kişi babası Hasan Ali Yücelmiş meğer" dedim. Hasan Ali Yücel'in, son günlerde okuduğum "Geçtiğim Günlerden" başlığını koyduğu hatıratını bitirdiğimde bu fikir iyice pekişti bende ve bu yazıya oturdum. * Hepimiz Can Yücel'in 1940'larda Londra'ya okumaya gitti biliyoruz değil mi? Hayır, burada kendi deyimiyle "fıstık gibi fakülte" Dil Tarih'te "güzel güzel okurken" aniden Londra'ya gönderilmesi babasının oğlunu bir ecnebi memlekette okutma isteği değildir. Tam tersine, Hasan Ali Yücel ne yapılacaksa memlekette yapılsın diyen ve isteyen bir babadır. Oğlunu apar topar Londra'ya göndermesi mecburiyettendir. Aslında kendi eliyle kendi oğlunu okumaya değil, sürgüne göndermiştir Londra'ya.Çünkü memleket çok partili hayata doğru gidiyor, babası Hasan Ali Yücel özellikle eğitim alanında birçok şeyin öncülüğünü yapmış, parlak bir yıldız gibi politika semalarında parlarken, hem de adı CHP'den geleceğin başbakanı olarak belirli yerlerde telaffuz edilirken, oğlu Can Yücel gizliden gizliye, ufak ufak komünist olmuş çıkmış. Zaten Hasan Ali Yücel mimli, ölümüne savunduğu hümanizma fikri sadece muhalefetin değil Kemalistlerin de hoşuna gitmiyor, olur da oğlunun komünistliği ayyuka çıkarsa, her şeyi mahvolacak.En heyecanlı, en uçarı zamanlarında Can Yücel memleketinden kopartıldı, babası tarafından Londra'ya sürgüne gönderildi.Can Yücel ile babası Hasan Ali'nin ilişkisi en çok da bu yüzden hep netameli bir ilişki olmuş. Küçüklüğünde babası "çağın en güzel gözlü maarif müfettişi", hemen hemen hiç eve uğramıyor, oğlu babasının gittiği yere "atlastan bakıyor", bir tek oğlu hastalandığında eve uğruyor, o yüzden oğlu "hayatta en çok babamı sevdim" adlı şiirinde;

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Cemaziyelevvelini bilmek! 28 Mayıs 2023 | 801 Okunma Nuri Sesigüzel'in türkü söylediği yıllardı! 24 Mayıs 2023 | 577 Okunma Çehov ile Yakup Kadri ne yapmak istedi? 21 Mayıs 2023 | 828 Okunma Yaşadığım yere bahar yeni geldi! 17 Mayıs 2023 | 599 Okunma "Akıl Defteri"ne düşen hatıralar 14 Mayıs 2023 | 352 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar