Uganda bizi kurtaracak!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika gezisi çok konuşuldu. Mısır gibi, Rusya gibi, Suriye gibi, Irak gibi ülkelerle ve hatta Avrupa’nın pek çok ülkesi ile ve hatta Suriye bataklığındaki rezalet yüzünden...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Afrika gezisi çok konuşuldu. Mısır gibi, Rusya gibi, Suriye gibi, Irak gibi ülkelerle ve hatta Avrupa’nın pek çok ülkesi ile ve hatta Suriye bataklığındaki rezalet yüzünden ABD ile kanlı bıçaklı olan Türkiye’nin Uganda gibi, Kenya gibi ülkelerde vizyon amaçlı ziyaretlerinin somut ne gibi faydası olabilir?
Hiçbir faydası olamaz!
Geçen hafta bir programda Selim Kotil anlattı: “Uçakta 150 işadamı var. Uganda yıllık ticaret hacmimiz 20 milyon dolar!”
Yani yıllık ticaret hacmi uçak masrafını karşılamıyor!
Komşularıyla akıl dışı bir politika ortaya koyarak düşman hale gelip, milyarlarca dolarlık ticareti sonlandırma “becerisini!” gösterenlerin çareyi Afrika çöllerinde fakirlikte dip yapmış ülkelere el açmakta bulmasının neresi başarıdır?
Kaybettiğiniz bir Rusya’nın, bir Mısır’ın yerini bin tane Uganda ile on bin tane Kenya ile doldurabilir misiniz?
Biz, Afrika gezisi sonrası bu şaşkınlık içinde iken, Erdoğan’ın Afrika gezisinin en kadar mübarek ve muazzez amaç ve sonuçları olduğunu “yandaş yazarlar” şöyle sıralıyor:
“Türkiye yeni dönemde dışa açılmak ve özgül ağırlığını artırmak istiyor.”
“Yeni bir dış politikanın test sürüşü yapılıyor.”
“Mazlum ve yoksulları yanımıza alarak batıya isyan vurgusu yapılıyor.”
“Afrika sokaklarında Erdoğan rüzgârı esiyor.”
Demek ki neymiş; Türkiye dışa açılmak için Uganda ve Kenya gibi ülkeleri ziyaret etme gereği duyuyor, bu durum yeni bir dış politika imiş, artık mazlum ve yoksul Afrika bizimle berabermiş, Afrika sokakları Erdoğan’a hayranmış!
Biz aynı yandaş medyanın “Ortadoğu sokaklarının Erdoğan’a hayran olduğu haberleri” sonrası Ortadoğu coğrafyasında nelerin olduğunu ve Cumhurbaşkanının Ortadoğu ülkelerine adım atamaz hale geldiğini henüz unutmadık.
Yukarıdan gelen “Derhal Afrika gezisini öven bir yazılar yazın!” talimatı üzerine birçok gazetede Afrika halklarının Erdoğan’a hayranlığından Afrika jeopolitiğinin önemine kadar çokbilmiş ve ‘yağcı’ yazılar bir biri ardına sıralanıyor.
Ama bu durum, devasa bir pazar olan Rusya ve Mısır ile kavgalı olan stratejik derinlik sahibi Türk dış politikasının, Afrika’dan medet uman trajikomik durumunu gizleyemiyor.
Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olanların mutfağı talan etmelerinin öyküsüdür bu.
Ve merak ediyorum: Dış gezi adı altında kaç ülkeye talepte bulunuyoruz ve kaç ülkeden olumlu cevap geliyor?
Ve neden bu ülkeler Uganda gibi fakir ve demokrasiden nasibini almamış ülkeler oluyor?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rum Abdurrahman Atatürk’e karşı! 09 Aralık 2017 | 1.047 Okunma Bir delikten iki defa ısırılmayacaksın! 06 Aralık 2017 | 224 Okunma Zerrab ve ötesi 04 Aralık 2017 | 281 Okunma Kumpas 01 Aralık 2017 | 250 Okunma Esad’la kucaklaşmaya doğru 25 Kasım 2017 | 181 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar