Esad’la masaya oturmak mı?

Bugüne kadar bu köşede onlarca defa Suriye iç savaşının son bulması için Türkiye’nin mutlaka Esad yönetimiyle barış sürecine girmesi gerektiğini yazdık. Çünkü bizi Ortadoğu bataklığına sokarak dost ülkelerle düşman edenler bugün açıkça görülüyor ki, Kürt Devleti için çoktan kolları sıvamışlar ve Türkiye’nin terörist dediği PYD ile el sıkışarak Menbiç’i teslim etmişler.
Tabi bunları yazınca burnunun önünü görmekten aciz cahil takımının hayli tepkisini almadık değil.
Ama bugün gelinen nokta itibariyle “Esad’la masaya oturalım” diye açıkça yazı yazan, manşet atanlar arasında yandaş gazeteler de katıldı.
Daha düne kadar “zalim Esad, diktatör Esad, katil Esad” diye yazılar döşeyenler bugün “Esad’la masaya oturalım” diyorlar.
Örnek mi?
Dünkü Yeni Şafak’ta İbrahim Karagül’ün yazısını okuyunca başka söze hacet yok diyeceksiniz.
Menbiç’in ABD tarafından PYD’ye teslim edildiğini gören ve bölgedeki Kürt Devleti politikalarını yeni farkına varan Yeni Şafak yazarı “Esad’la anlaşalım” başlığını attığı yazısından şöyle diyor:
“Bu yüzden, o kuşakta hiçbir yabancı güç yer almamalıdır. Hiçbir ülke ya da örgüt denetim sağlayamamalıdır. ABD ya da bir başka yabancı ülke, PKK ya da bir başka örgüt bu kuşağa hakim olmamalıdır. Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalı, gerekirse Şam yönetimi buraları denetlemelidir. Türkiye için, PKK yerine Suriye'nin buraları kontrol etmesi daha önceliklidir.