El Bab ve ötesi

El Bab’ta Rus savaş uçakları,-resmi açıklamalara göre- yanlışlıkla Türk askerini bombaladı ve 3 askerimiz şehit oldu. Bu olayla ilgili olarak Rus tarafının açıklamalara göre Türk askeri...

El Bab’ta Rus savaş uçakları,-resmi açıklamalara göre- yanlışlıkla Türk askerini bombaladı ve 3 askerimiz şehit oldu. Bu olayla ilgili olarak Rus tarafının açıklamalara göre Türk askeri “olmaması gereken bir yerde idi”, Türkiye’ye göre olay kaza idi.
Olayın nasıl olduğundan ziyade, El Bab gibi dar bir alanda birçok ülke askerinin yakın mesafede çarpıştığı bir alanda “sıcak risk faktörü” sürekli gündemde olduğunun altını çizmek istiyorum.
Daha önce bu tehlikeli duruma işaret eden birkaç yazı yazmıştım.
Hatırlatalım:
“Tamamen korumasız ve derin bir arazide her an saldırıya açık pozisyonda olan Türk askerinin karşısında, IŞİD, PYD, Rusya, İran, ABD, Avrupa, Hizbullah ve Suriye ordusu her an her şeyi yapmaya hazır şekilde bekliyor. (Yeni Mesaj, 31 ağustos, 2016)
“Askerlerimizin her an bir “hava saldırısına maruz kalmayacağı” garantisini nereden alıyoruz?” (15 Ekim,2016)
Türkiye’nin El Bab’taki mevcudiyeti, IŞİD’in Türkiye’ye yönelik saldırıları sonrasında ve ülke güvenliğini sağlamak amacına yönelik olarak gerçekleşti.
Bu mevcudiyetinin “meşruiyetine” dair gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Ünal Emiroğlu’nun yazısındaki bilgiler çok önemlidir:
“ 24 Ağustos 2016 tarihinde, Suriye’nin kuzeyine yönelik “Fırat Kalkanı Operasyonu” adı altında askeri bir harekât başlatmıştır. Harekât ile ilgili ilk değerlendirme Türkiye’nin meşru savunma hakkı çerçevesinde, harekâtın gerçekleştirildiği yönünde olmuştur.
BM Antlaşmasının 51. maddesinde yer alan meşru savunma hakkına başvurabilmek için şu koşulların varlığı gerekir:
1-Bir saldırı olmalıdır,
2-Saldırı silahlı olmalıdır,
3-Saldırı BM üyesi bir devlete karşı yapılmış olmalıdır,
4-Saldırı uluslararası hukuka aykırı olmalıdır.
Fırat Kalkanı Harekâtı’nı meşru savunma hakkı çerçevesinde değerlendirebilmemizin ilk şartı olan silahlı saldırının gerçekleşmiş olması, harekâtın başlangıç noktasını oluşturmaktadır.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rum Abdurrahman Atatürk’e karşı! 09 Aralık 2017 | 1.047 Okunma Bir delikten iki defa ısırılmayacaksın! 06 Aralık 2017 | 224 Okunma Zerrab ve ötesi 04 Aralık 2017 | 281 Okunma Kumpas 01 Aralık 2017 | 250 Okunma Esad’la kucaklaşmaya doğru 25 Kasım 2017 | 181 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar