Başbakanımızın Ortadoğu’daki birleştirici ruhu!

Başbakan Davutoğlu, Mardin’de terörle mücadele eylem planını açıkladı. On maddelik eylem planının sonunda Ortadoğu’ya da değindi, asıl şaşırtıcı açıklamayı sona...

Başbakan Davutoğlu, Mardin’de terörle mücadele eylem planını açıkladı. On maddelik eylem planının sonunda Ortadoğu’ya da değindi, asıl şaşırtıcı açıklamayı sona bıraktı ve aynen şöyle dedi: “Ortadoğu’da yeni bir kardeşlik dönemi başlaması için kapsamlı ve birleştirici bir ruh oluşturacağız. Türkiye her zaman birleştirici ruhu ayağa kaldıracaktır.”
Davutoğlu’nun Ortadoğu için kardeşlik ve birleştirici ruhtan bahsettiği saatlerde, bu ruhu baltalayan politikalar ortaya koyan zat-ı âlilerinin yaptığı hatalar yüzünden yüz binlerce Halepli muhalif çoluğuyla çocuğuyla, eşyasıyla, davarıyla Türkiye sınırına dayanmış, içeri girmek için yalvarıyordu.
Davutoğlu’nun Ortadoğu için arzu ettiği o yeni ‘ruha’ kimse inanıyor mu acaba? Bu birlik ve beraberlik, bu kardeşlik, bu birleştiricilik hayaline kimse kapıyı aralıyor mu?
Hayır.
Suriye’nin legal rejiminin yıkılması için bir sürü çapulcu serseriyi ılımlı muhalif adı altında destekleyip, korkunç bir kardeş kavgasının tarafı olmaktan çekinmeyen bir ruha sahip olanlar, bugün akan onca kanın üzerinden nasıl ‘kardeşlik ruhundan’ bahsediyorlar?
O kardeşlik ruhundan bahsetmek için Rusya’nın gelip burnunuzun dibine dayanması mı gerekiyordu?
Arap Baharı denilen kanlı yılların aktif bir pratisyeni olan Sayın Davutoğlu’na sesleniyorum:
Bugün kan deryasına dönmüş Suriye’de ölen yüz binlerce kişinin cesedinin ardından buruk hıçkırıklar savunan yetimlerin, öksüzlerin, dulların hangisi inanır sizin barış ve kardeşlik çağrınıza?
Bugün linç edilen Kaddafi’nin Libya’sında, üçe bölünen ülkenin silahlı çeteleri, darmadağın olmuş kabileler, mahvolmuş bir coğrafyanın yetim çocuklarının hangisi inanacak size?
Musul’un IŞİD’ın eline geçmesinde Türkiye’yi suçlayan Irak halkı mı, Bağdat’ın itirazına rağmen Başika’ya gönderdiğiniz askerleri vurmakla tehdit eden Bağdat yönetimi mi inanacak sizin kardeşlik masalınıza?
Sahi sizi elinizi kolunuzu sallayarak Lübnan’a gidebilecek haliniz var mı? Askeri partneriniz olan Suudilerin kan gölüne çevirdiği Yemen’e adım atabilir misiniz?
İran’la bile nasıl kanlı bıçaklı hale geldiğinizin muhasebesini yapabilecek misiniz?
Hala Ankara’ya büyükelçi göndermeyen Mısır’ın “İhvanı Müslimin’e silahlı destek vermekle” suçladığı Türkiye’den gelen ‘birlik ve kardeşlik’ ruhu çağrısına nasıl nefretle bakacağını tahmin edebiliyor musunuz?
Bugün, sizi baş kurtarıcı olarak gören Filistinliler bile geldiğiniz son İsrail hayranlığı olan “İsrail’e muhtacız” açıklaması ile “siz ancak İsrail’le kardeşlik ruhu kurabilirsiniz” demeyecek mi?
Dün Türkiye’yi kurtarıcı olarak gören Ortadoğu Müslümanları artık Türkiye’nin adını duymak istemiyor. Emperyalizmin akıttığı kanın işbirlikçisi olarak, mezhep ayrımcılığı yapan bir ülke olarak görüyor.
Size kimse inanmaz artık sayın başbakan.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Rum Abdurrahman Atatürk’e karşı! 09 Aralık 2017 | 1.047 Okunma Bir delikten iki defa ısırılmayacaksın! 06 Aralık 2017 | 224 Okunma Zerrab ve ötesi 04 Aralık 2017 | 281 Okunma Kumpas 01 Aralık 2017 | 250 Okunma Esad’la kucaklaşmaya doğru 25 Kasım 2017 | 181 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar