15 Temmuz… Ya sonrası?

Umar ve ümit ederiz ki, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bugün 15 Temmuz darbe ortamından daha ümit var, daha heyecanlı, daha azimli ve geleceğe daha geniş ufuklarla bakabilecek durumdayız. Düşman şer...

Umar ve ümit ederiz ki, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bugün 15 Temmuz darbe ortamından daha ümit var, daha heyecanlı, daha azimli ve geleceğe daha geniş ufuklarla bakabilecek durumdayız. Düşman şer diledi… İç ve dış düşmanlar bizi çöktürmek isterken, Allah (cc)’ın Nusret’i, idarecilerimizin basireti ve halklarımızın gayretiyle kendileri çöke kaldılar. Yarım asırlık emekleri heba oldu. Artık eskisi gibi yüzümüze gülüp arkamızdan kuyu kazmaya devam edemeyecekler.

Ancak hep beraber, “Su uyur düşman uyumaz” atasözünü 15 Temmuzda da Münbiç ve Afrin’de de, son seçimler esnasında şer cephenin birlikteliğinde de, halen devam ede döviz endeksli ekonomik savaşta da hep gördük ve görmeye devam edeceğiz. Tarih boyunca da defalarca görmüştük. Dolayısıyla meydan nöbetleri bitse de, seçimler gelip geçse de vatan nöbeti bitmez. Dolayısıyla hep tetikte olacağız, uyanık olacağız…

Düşmanın sinsiliğini, kalleşliğini, kahpeliğini de her alanda; hatta patates soğanda bile bu kadar net gördükten sonra, çok daha dikkatli olacağız. Ne zaman ve zeminde; vatan, din iman, namus gerektirdiğinde, canımız, malımız ve her şeyimizle bedel ödemeye hazır bekleyeceğiz.

Vatan topraklarını fethedip korumak önemlidir. Vatan olmadan millet, millet olmadan da ümmet olmaz. Ancak yüreklerin fethi çok daha önemli… Bundan böyle, gereğinde meydanları dolduran her renkten insanların yüreklerini; iman, Kur'an, kardeşlik, birlik, beraberlik ve ümmet ruhuyla doldurmak için hep beraber çaba sarf etmek zorundayız. Bu mücadele basit bir siyasi parti mücadelesi değil, vatan, millet hatta ümmet mücadelesidir. Hatta insanlık mücadelesidir. Çünkü insanlığın kurtuluşu, İslam medeniyetiyle mümkündür.

Kasıtlı veya bilmeden kendilerine gafletle yapılan saldırılara inat, cemaatler asli görevlerine dönmeli ve yürekleri fetih harekâtına başlamalıdır. Cemaatlerin asıl işi yürekleri fethetmektir. Ramazan kumanyaları, yoksullara yardım, iftar davetleri vb. çalışmaları tüm belediyeler, işi sadece STK olan kuruluşlar yapıyorlar. Dolayısıyla asli görevlerine yeniden, yeni bir şevk ve heyecanla geri dönmelidirler.

Cemaatlerin STK’laşması ciddi bir kayıptır. Bırakalım STK olan yapılar görevlerini yapsınlar. Ama cemaatlerin görevi daha önemlidir. Ders halkaları önemlidir... Sohbetler, seminerler, paneller, konferanslar önemlidir... Bu halkalara katılanlara Kur'an ve Sünnetin yeteri kadar öğretilmesi önemlidir. Birlik, beraberlik, kardeşlik önemlidir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Batı virüsü bulaşan iflah olmaz 03 Eylül 2018 | 5.866 Okunma Oyununuzu Gördük Meydan Okuyoruz 27 Ağustos 2018 | 257 Okunma Bayramlarımız Gelecek Ama… 24 Ağustos 2018 | 3.423 Okunma Paylaşalım, barışalım, kaynaşalım 21 Ağustos 2018 | 2.321 Okunma Zalimler! Kaybedeceksiniz bekleyin… 17 Ağustos 2018 | 2.425 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar