Depremi beklemek

Bu şehre ve bu şehirdeki bazı insanların birbirine yaptıkları kötülükler o kadar çoğaldı ki, bunu insan eliyle düzeltmek artık imkansız gibi. Ben şahsen gönüllü olarak bir deprem bekliyorum”...

Bu şehre ve bu şehirdeki bazı insanların birbirine yaptıkları kötülükler o kadar çoğaldı ki, bunu insan eliyle düzeltmek artık imkansız gibi. Ben şahsen gönüllü olarak bir deprem bekliyorum” dedi arkadaş. Sonra da bu dehşet verici beklentisinin temellerini uzun uzun anlattı. İnsanın bencilliğinin, çıkar tutkusunun, kötücül hâle gelişinin, bunun gündelik hayat ve toplumsal davranış biçimlerindeki  çürütücü etkisinin aşamalarından, sonuçlarından söz etti. 1999 depreminde ortaya çıkan insanî hava, dayanışma ve haddini bilme atmosferinden söz etti biraz. Ama sonra? Özellikle İstanbul’da en azından çürük bina konusunda mutlaka bir şeylerin artık düzelmesi gerekirken, çok şey yapılmadığını belirtti. Deprem konusunda derinlemesine teknik şeylerden bahsetti. Ama özetle depremin kaçınılmaz olduğunu, her an olabileceğini ama belki de ‘olmuş’ olduğunu söyleyince durdum; O şöyle dedi: “Bakma öyle, mesela bir kurşun atıldı ve ağır çekimle sana doğru geliyor! Böyle düşün. ” Öyle düşünmeye çalıştım. Arkadaşın söylediği kimi metaforlar da kafamda uçuşmaya başladı.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir kalp durdu 02 Nisan 2020 | 96 Okunma İçerisi/dışarısı 28 Mart 2020 | 744 Okunma Bir çocuktan birkaç post çıkarmak 22 Şubat 2020 | 350 Okunma Okulda havlayan bir Fındık 20 Şubat 2020 | 208 Okunma Şifreler deşifreler 18 Şubat 2020 | 197 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar