Arpa boyu

Bir defa daha sığ sularda atılan kulaçların bakanları bile yorduğu günlerden geçiyoruz. Yorucu bir şey bu gerçekten. Sonu gelmeyecek bir hır gür. Hukukun bu defa da ideolojik olarak...

Bir defa daha sığ sularda atılan kulaçların bakanları bile yorduğu günlerden geçiyoruz. Yorucu bir şey bu gerçekten. Sonu gelmeyecek bir hır gür. Hukukun bu defa da ideolojik olarak araçsallaştırılıp sopaya dönüştürülmesi de tuhaf mı tuhaf. Olmasa iyiydi ama, ülkemizde bir çok konuda bagajlarla konuşmak bir tür millî spor olageldi. Ceza kanunundaki maddelerin lafızları diğer hukuk dallarının madde lafızlarına göre biraz daha keskindir. Mümkünse muğlâklığa yer bırakılmaması;  bir söz ya da eylemin suç teşkil edip etmediğinin net olarak belirlenmesi, bu alanın hukuk tekniği bakımından olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Hafta sonunu “savcılar göreve” korosunun kesintisiz cazlarıyla geçirdik. İdeolojik savrulma ve körlükler üzerinden kaba, rijit söylemlerin istikametinin milim şaşmadığını gördük ve şaşırdık mı? Hayır, şaşırmadık. Neden öyle bağırıyordu savcıları göreve çağıran kimseler? Savcılar görevini bilmiyor mu? Türkiye’de kimi ceza kanunlarının sınırı hâlâ ideolojik muğlâklık duvarlarıyla örülü.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir kalp durdu 02 Nisan 2020 | 96 Okunma İçerisi/dışarısı 28 Mart 2020 | 744 Okunma Bir çocuktan birkaç post çıkarmak 22 Şubat 2020 | 351 Okunma Okulda havlayan bir Fındık 20 Şubat 2020 | 209 Okunma Şifreler deşifreler 18 Şubat 2020 | 197 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar