Zırtçılık

Mitomani için şöyle bir tanım var: “Kişinin sürekli yalan söylemesi ve en nihayet kendi uydurduğu yalanlara inanma hali.”Oysa “ZIRTÇILIK” öyle değil… Özellikle Anadolu’da bu geleneği...

Mitomani için şöyle bir tanım var: “Kişinin sürekli yalan söylemesi ve en nihayet kendi uydurduğu yalanlara inanma hali.”

Oysa “ZIRTÇILIK” öyle değil… Özellikle Anadolu’da bu geleneği hâlâ devam ettiren büyük ustalar var.

Zırtçılar sürekli yalan söylemezler. Onlar anlattıkları hikayelerde istikrarlıdırlar. Öylesine bir devamlılık vardır ki aradan yıllar bile geçse senaryolarda hiçbir sapma olmaz. Sanki o olayları yaşamışcasına ballandıra ballandıra anlatırlar. Aslında dinleyiciler hikayenin yalan olduğunu bilirler. Çoğu zaman zırtçının daha da havaya girmesi için ufak tefek hatırlatmalar ve nidalarla onu havaya sokarlar.

Zırtçılar bir nevi meddahtır. Onlar çoğu zaman mahalle kahvelerinde bir bardak çayla ya da meyhanelerde bir duble rakıyla şov yapan mütevazı sanatçılardır..

Benim bildiğim bazı zırtçılar var. En meşhuru Malatyalı Havlucu Mehmet’tir. Kurtuluş Savaşı’nda, dışarda kan gövdeyi götürürken, Mustafa Kemal Paşa ile İsmet Paşa’ya çadırda tavla oynuyorlar diye, ağır fırça atmışlığı pek meşhurdur.

Sökeli Ali Dayı ise, Mustafa Kemal Paşa’nın elinden kılıcını alıp “Paşam sen çok...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ön seçim yapmaz iseniz başkanlığınızı bitirirsiniz 30 Kasım 2023 | 220 Okunma Kıssadan hisse 27 Kasım 2023 | 167 Okunma Devamlı demokrasi diyen emperyalistler 24 Kasım 2023 | 82 Okunma Bir sosyal adalet öyküsü 21 Kasım 2023 | 75 Okunma Siyasi gerilim ülkeye zarar veriyor 17 Kasım 2023 | 54 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar