Ukrayna pişman, Avrupa şaşkın…
Ukrayna 1994 yılında güvenliğine verilen garantiler karşılığında nükleer silahlarından vazgeçtiğine pişman. Geçtiğimiz günlerde büyük bir Ukrayna bankasının hissedarı Oleg Horovpsky...
Ukrayna 1994 yılında güvenliğine verilen garantiler karşılığında nükleer silahlarından vazgeçtiğine pişman. Geçtiğimiz günlerde büyük bir Ukrayna bankasının hissedarı Oleg Horovpsky -Foreign Policy’de yazıldığına göre- 500 bin dolar toplayıp nükleer silah satın almak istediğini bile ilan etmiş. Neyse ki sonradan paraları dron almaya harcamış.
Horovpsky karaborsadan ya da başka bir yerden bomba bulsaydı Ukrayna’nın işine yarar mıydı, yoksa savaşın tırmanıp Ukrayna’nın ve Avrupa’nın büyük bir kısmının radyoaktif cehennem olmasına mı yol açardı bilmek zor. Bildiğimiz nükleer silah ihtirasının Avrupa’da sadece Ukrayna’ya ait bir haslet olmadığı.
Trump Amerikası Avrupaya karşı olan yükümlüklerini azaltacağını söylediğinden bu yana Polonya’dan Almanya’ya hemen her ülke nükleer caydırıcılığın geleceğini konuşuyor, bir şekilde nükleer silah sahibi olmaya ya da kurulacak olası sistemler üstünde kontrol kurmaya çalışıyor. Ama mükemmel formül de bir türlü bulunamıyor.
İlk bakışta en makulü İngiliz ve Fransız ortaklığı. Zaten ve resmen nükleer silah sahibi olan bu iki ülkenin Avrupa’nın geri kalanına kalkan olması teorik olarak mümkün. Fakat sadece teorik olarak. Çünkü...