Hürriyet'e saldırı, onu okuyanlara da saldırı demek

Bugün aslında sokak hayvanlarını kurtarmakla ilgili bir yazı yazacaktım. Ne var ki, yazıya oturduğum sırada Türkiye'nin dört bir yanından sokak vandallarının haberleri gelmeye başladı. HDP merkezlerini ateşe...

Bugün aslında sokak hayvanlarını kurtarmakla ilgili bir yazı yazacaktım.

Ne var ki, yazıya oturduğum sırada Türkiye'nin dört bir yanından sokak vandallarının haberleri gelmeye başladı.
HDP merkezlerini ateşe veriyorlar, şu elinizde tuttuğunuz gazetenin İstanbul'daki binasına ve Ankara'daki matbaasına saldırıyorlardı.
HDP binalarını kül etmişler, Hürriyet binasının girişinde ise cam, çerçeve ne varsa indirmişlerdi.
Çalışma arkadaşlarım nereye kaçacaklarını, sığınacaklarını şaşırmışlardı.
Pek çoğu belki de hayatında ilk kez ölüm korkusu yaşamış, canından endişe etmişti.
48 saat içinde bir gazete binası ikinci kez ve daha şiddetli biçimde saldırıya uğramıştı. Yurttaşlarının can güvenliğini sağlamakla yükümlü olanlar ilk saldırının ardından artçıları engellemek için harekete geçmek şöyle dursun, güçlü bir uyarıda bile bulunmamışlardı.
Siyaset de, gazetecilik de sorumluluk sahibi insanlar tarafından kamu yararı gözetilerek yapılmak zorunda olan işler.
Eğer birinden biri kamu yararı yerine kendi menfaatlerini koyarsa yozlaşma kaçınılmaz olur.
Birinden biri, diğerini kontrol etmeye çalışırsa kamu yararını bir kenara atıp kendi çıkarlarının peşine düşmüş demektir.
Bu gazete benim kurumum ama sizin gazeteniz. Bir gazete, onu okuyanlar oldukça yayın hayatını sürdürür. Aksi takdirde, "havuz" gibi yöntemlere başvurulur.
Bu saldırı sadece bir gazete binasına yapılmadı; sizin gazetenize yapıldı.
Şeytanlaştırılmak istenen sadece bu gazete değil, aynı zamanda sizsiniz.
Tarafsız yayıncılık ilkesiyle sizin haber alma özgürlüğünüzü korumaya çalışan bu gazeteye fevkalade haksız yere "terör yanlısı" diyenler aslında size "terör yanlısı" diyorlar. Çünkü böyleleri için gazetenin kendisinden çok, kamuoyu önemlidir.
Sizi kontrol etmeleri için bu gazeteyi kontrol edebilmeleri gerekir.
Bu vandallar "demokratik protesto hakkı" diye tanımladıkları ancak bununla hiç ilgisi olmayan taşlı sopalı eylemlerinde en az bu gazetenin çalışanlarını olduğu kadar sizleri de tehdit ve tahkir ettiler.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yargı ve MEB gözünü kapayınca 10 çocuk istismar edildi 03 Eylül 2018 | 7.114 Okunma Saygısız bir toplumuz 27 Ağustos 2018 | 2.374 Okunma İstismar eden üvey babanın ifadesi bile alınmadı 20 Ağustos 2018 | 220 Okunma Türk adaleti ‘intihar’ diye geçiştirdi 13 Ağustos 2018 | 2.598 Okunma Önyargılarını ‘genel ahlak’diye yutturanlara kanmayın! 06 Ağustos 2018 | 4.483 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar