GENÇLİĞE ÖĞÜT

Milliyet Gazetesi Yazarı Melih Aşık'ın bugünkü (14.04.2022)''GENÇLİĞE ÖĞÜT'' başlıklı yazısı.

Yıl 1934. Devlet bursuyla yurt dışına gönderilen her öğrencinin eline bir nasihat notu tutuşturuluyor. Amaç dışarıya giden öğrenci ailesini ve ülkesini iyi temsil etsin, ne kendini ne yurdunu küçük düşürmesin.Bu nasihatlerden bazılarını okuyoruz:Para biriktireyim diye gerektiğinden aşağı bir şekilde yaşama.Kimseden öteberi isteme.Muhtaç olsan da belli etme. Kendini başkalarına acındırma.Parayla alacak işleri parasız yapmaya kalkma.Cimrilik etme.

Kışkırtıcılara sırtını çevir.

Evine muntazam mektup yaz, merak ettirme.

Sıkıntılarını ailene yazma

Tutumlu ol, paranı sokağa atma. Artırabildiğini evine gönder.

Kendine iyi bak, sağlığını koru.

Sarhoş olma.

Uyku saatinde uyu.

Uçkuruna sahip ol.

Yabancı ilde yapacağın iyi iş de, kötü iş de şahsına yüklenmez. Türklüğe ait olur.

YOLUN VE BAHTIN AÇIK OLSUN”

Sonradan başbakanlığa kadar yükselen Prof. Sadi Irmak anlatır.

Yıl 1924. Cumhuriyet’in ilanının birinci yılı. Hükümet yurt dışına öğrenci göndermek üzere sınav açmış. Sınavı kazanan öğrencilerden biri de Sadi Irmak’tır. Irmak anlatıyor:

“Beni Berlin Üniversitesi’ne yolluyorlardı. Trene bineceğim sırada bir telgraf müvezziinin “Mahmut Sadi” diye avaz avaz bağırdığını duydum. Elime bir telgraf tutuşturuldu. İmza Milli Eğitim Bakanı’nındı. Atatürk’ün emri ile çekilmişti. İçinde unutamadığım şu cümle vardı:

“Sizi birer kıvılcım olarak gönderiyoruz. Gür alevler olarak dönmelisiniz.”

 KORKULAR

Gazetelerde sık rastlanan bir başlık:

“Korkutan deprem”

Korkutmayan deprem olur mu?

Deprem tüm insanları korkutur. Ne var ki biz yine de en az korkan milletiz. Nereden mi biliyoruz? Alınan önlemlerden. Eğer korkuyor olsak, depreme karşı daha ciddi önlemler almaz mıydık? Oysa deprem umurumuzda değil gibi davranıyoruz.

Üstelik maliyeti çok olmayan ama çok önemli tedbirler de alınmalıydı şimdiye kadar. Örneğin İstanbul yakınında askeriyeye bağlı deprem taburları oluşturulmalı, bu taburlar yıkıcı bir deprem durumunda yolları açmakla görevli olmalıydı. Yıkımları önleyemeyiz ama zarar görenlere çabuk ulaşarak ölümleri azaltabiliriz. Ayrıca okul ve hastanelerde deprem tatbikatı yapıldığını duymuyoruz. Bunu da yapmalıyız.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
1915 GERÇEĞİ... 25 Nisan 2024 | 170 Okunma KADER DEDİĞİN 23 Nisan 2024 | 103 Okunma SEÇMEN KREDİSİ 13 Nisan 2024 | 177 Okunma ESKİ GÜNLER! 11 Nisan 2024 | 94 Okunma Sessiz olun... 09 Nisan 2024 | 122 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar