Siz olsaydınız istifa eder miydiniz?

Akdeniz kıyısında mistik bir ülke Lübnan. Orta Doğu'da ortalık karıştırılmadan önce zenginliğin, refahın, eğlencenin, kültürün sembollerinden bir memleket. Ancak bölgenin dizayn edilmesi projesi hayata...

Akdeniz kıyısında mistik bir ülke Lübnan.
Orta Doğu'da ortalık karıştırılmadan önce zenginliğin, refahın, eğlencenin, kültürün sembollerinden bir memleket.
Ancak bölgenin dizayn edilmesi projesi hayata geçince o da fazlasıyla nasibini alıyor kaostan...
Kısa sürede de Baader Meinhof'undan tutun da PKK'ya kadar ne kadar terör grubu varsa hepsinin gözdesi haline geliyor.
Mesela, eskiden şaraplarıyla, 90'larda ise PKK kamplarıyla ünlenen Bekaa Vadisi burada...
Evet, her "mazlum millete" tanıdık gelen bir hikaye.
İşte son dönemlerde bir takım reformlarla çıkış arayan bu hikayedeki halk yine ağır krizin eşiğinde.
Babası Refik Hariri'yi 2005'te bombalı bir suikasta kurban veren, ülkenin Başbakanı Saad Hariri dün istifa etti.
Hariri gerekçe olarak şunları söyledi:
"Şehit Refik Hariri'nin öldürülmesinden öncekine benzer bir iklimde yaşıyoruz. Hayatımı hedef alacak bir planın gizlice hazırlandığını hissediyorum."

***
Peki, bir başbakanı koltuğunu bırakacak kadar korkutan tehdidin kaynağı ne?
Sorunun cevabı, Hariri'nin Lübnan'ın iç işlerine müdahale eden İran ve "diğerlerine" karşı birkaç gün önceki açıklamada:
"Lübnan, vesayet kabul etmeyen ve onurunun ihlal edilmesini reddeden bağımsız bir Arap devletidir."
Evet, İran ile ABD arasında kalan Hariri sorunlarını doğru analiz ediyor etmesine...
Ama istifasıyla da "bu iş çözülemez" demiş oluyor...
Emperyalizme teslimiyetin resmini yapıyor...
Daha da önemlisi, geri kalmışlığa, teröre, fakirliğe mahkûm edilmiş halkının içindeki son umut ateşinin üstüne de su döküyor.
***
"Adam can derdine düşmüş, ailesini düşünüyor, kolay mı diyorsunuz" muhtemelen.
Haklısınız Hariri de korkmamayı başarabilse mutlaka korkmazdı. Hiç de kolay değil.
Zaten muhtemelen bu yüzden siz de benim gibi siyasete girmiyorsunuz, liderliğe soyunmuyorsunuz.
Kaldı ki bizler gibi "korkmayıp" deneyenlerin içinde de çok az çıkıyor başaranı...
27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta ABD'nin üniformalı işbirlikçilerine ya da sokaktaki üniformasız ajanlarına hangi liderimiz direnebildi ki?
İşte bu yüzden;
CIA destekli faşist darbeci Pinochet'e Başkanlık Sarayı'nda ölümüne direnen Allendeler...
Pentagon'un darbelerini püskürte püskürte büyüyen Chavezler...
E muhtırayı yırtıp istifa etmeyen, 17-25 Aralık'ta korkup geri adım atmayan, 15 Temmuz'da bulunduğu yerde sığınağa girmek yerine halkıyla direnmek için İstanbul'a gelen Erdoğanlar siyasetin nadide örnekleri.
Zira korkmak ayıp olmasa da direnmek, halkın verdiği emaneti yere düşürmemek kesinlikle kahramanlık.
Dünyanın her yerinde, tarihte ve gelecekte...
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
DEM İstanbul’da ne kadar oy alacak? 27 Mart 2024 | 1.202 Okunma Moskova’daki katliam Gazze’deki soykırımı unutturdu 25 Mart 2024 | 480 Okunma Putin’i dünya savaşına kışkırtıyorlar 24 Mart 2024 | 611 Okunma Seçim sonrası Erdoğan’ın gündemi refah 23 Mart 2024 | 483 Okunma Kılıçdaroğlu’ndan para sayma görüntülerine ‘yorumsuz’ yorumu 22 Mart 2024 | 346 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar