O bildiriyi şimdi hatırlayan olur muydu?

Günlerdir "yargıdaki FETÖ'cüler tartışması" sürüyor. Bu tartışmayla ilgili söyleyeceklerim belli:

1- Gazetecilerin yargı ile kaygılarını dile getirmeleri, kamu adına yanlış gördükleri uygulamaları, beklentilerini dile getirmeleri, sorular sormaları, eleştiriler yapmaları "Türk yargısına parmak sallamak" falan değildir. Çünkü bir ülkede aziz olan hukuk sistemleri ve pratikleri değil, vatandaşların adalet duygusudur. Gazetecilerin görevi de vatandaşın görüşleri ile siyaset mekanizması arasında köprü vazifesi görmektir.
2- Aklı başında hiç kimse, partisi içindeki geçmişi, tutumları, tavrı ortada olan, iyi niyetini bildiğimiz Adalet Bakanı Abdulhamit Gül için FETÖ'cü iması yapamaz. Dolayısıyla Bakanın dedikodulara, kulis diye satılan aşırı yorumlara prim verip, eleştiri sahiplerini "maklubeye kaşık sallayanlar" diyerek bir potaya atması da kolaycılıktır. Kamu adına eleştirelliğini koruyan biz gazetecilerin tümünü yaftalamaktır. Ortadaki çözüme muhtaç sorunlarımızın üstünün örtülmesi, ertelenmesidir. Havanda su dövmektir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dön baba dönelim... 24 Nisan 2024 | 1.777 Okunma Irak petrolü Türkiye’yi çok rahatlatır 22 Nisan 2024 | 2.360 Okunma Bu da oldu, gazeteci Dündar basına yayın yasağı getirdi 21 Nisan 2024 | 1.012 Okunma Korkma belki fiyatlar düşmez! 20 Nisan 2024 | 791 Okunma Kim iş yapmaya geldi kim yemeye görelim 19 Nisan 2024 | 2.191 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar