Telomerin tellerine kuşlar mı konar?

Geçen hafta Hürriyet’i okurken ben de heyecanlandım tabii. Bir ‘hap’ çıkmış, içiyorsun, vücudundaki hücrelerin telomer denilen ‘kuyruğu’ uzuyor, cildin gençleşiyor, hücrelerin...

Geçen hafta Hürriyet’i okurken ben de heyecanlandım tabii. Bir ‘hap’ çıkmış, içiyorsun, vücudundaki hücrelerin telomer denilen ‘kuyruğu’ uzuyor, cildin gençleşiyor, hücrelerin yaşlanması duruyor, sabrın varsa
100 yaşına bile gelebiliyorsun.
Bu arada tabii bazı şeylere de uyacaksın. Kebap yemeyeceksin, alkolden uzak duracaksın. Sigara? Sakın ha!



‘Hızlı yaşa, genç öl’ demiyorum ama...
Flavonoid’lere yükleneceksin, kateşini ihmal etmeyeceksin, iyi DHA’ları vücuduna kazandıracaksın. Likopeni de unutmayın lütfen.
Muazzam bir hayal yani!
Ayşe Arman’ın röportajından öğreniyorum ki Sertab Erener bu işin gönüllü liderlerinden biri. 100 yaşına kadar yaşamaya karar vermiş.

Gazetedeki fotoğrafına bakıyorum, eski Sertab Erener’i gözümün önüne getiriyorum, bir şeyler değişmiş ama bu sadece bir tek ‘hap’la olabilir mi?
Neyse, konumuz bu değil.
Sertab Erener’in 100 yıl yaşamak isteğine saygı duyuyorum. Allah uzun, sağlıklı ömür versin.
Söyleşiden anladığıma göre Sertab Hanım sıkı bir rejim de uyguluyor. Onu yemiyor, bunu yemiyor, sadece sağlıklı olduğu kendisine söylenen şeyleri yiyor.
Bu diyet ve bu hap kendisine
100 yıllık bir ömür sağlar mı bilemeyeceğim ama daha ne kadar yaşayacak ise bu sürenin ona çok uzun geleceğini şimdiden söyleyebilirim.
Fıkradaki gibi yani: Doktor, hastasına talimatları yağdırmış: “Alkol yok. Sigara yasak. Kebaptan uzak dur. Yeşil salata ye. Pilavı unut. Bla, bla, bla!”
Hasta, doktora heyecanla sormuş: “Bunları yaparsam ömrüm uzar mı doktor?”
Doktor yanıtlamış: “Çok uzun yaşar mısın bilemem ama çok uzunmuş gibi hissedeceğin kesin!”

Evet dostlar, burada kritik soruya geliyoruz: Nasıl bir hayat yaşamak istersiniz?
Sıkıcılıktan size çok uzun gelen, dünya nimetlerinden uzak bir hayat mı? Her saniyesinin tadına varılarak yaşanmış, neşeyle geçmiş ama daha kısa bir hayat mı?
“Hızlı yaşa, genç öl, cesedin yakışıklı olsun” da demiyorum ama şunu söylemeliyim ki benim tercihim ikincisi.
‘Eldeki bir kuş’u
her zaman yeğlerim
Ne kadar süreceği belli olmayan bir ömrü uzatmak için can sıkıntısından patlayacağıma, elimdeki hayatın tadını çıkarmayı tercih ederim!
Atasözü bile var: Eldeki bir kuş, daldaki iki kuştan iyidir!
Onun için pazar günleri bu sayfadaki buluşmalarımızda ‘eldeki kuş’un tadını çıkarmaya yoğunlaşacağız.
Hayatın tadını sevdiklerimizle birlikte nasıl daha iyi çıkarırız konusunu konuşurken yiyip içeceğiz, gezip dolaşacağız.

Araştırdım, kafam iyice karıştı...

Hücrelerimizdeki ‘telomer’ denilen ‘şeyleri’ uzatan ilaç konusunda internette bir araştırma yaptım.
İnternette yapacağınız bütün araştırmaların vereceği sonucu verdi, kafam iyice karıştı.



Bunun kansere davetiye olduğunu söyleyen de var, insanlığın ölümsüzlüğe kavuşmak yolunda dev bir adım attığını iddia eden de var.
Yani rivayet muhtelif.
Ancak şunu da söyleyeyim: Bir arkadaşımın hekim bir arkadaşı var ve o bunu icat edildiğinden beri kullanıyormuş. Ama her ay özel kan testlerini vs. yaptırmayı ihmal etmeden.
Ben bilime inanırım. Laboratuvar çalışmalarına, deneylere, uzun süreli gözlemlere, deneylerin aynı şartlar altında hep aynı sonuçları vermesine, ilaç şirketlerinden bağımsız bilim adamlarının bu konudaki hakemliklerine filan.
Tıp bilimi, bu hapı onaylayana kadar sizi bilmem ama ben uzak duracağım.
Hem bu ‘hap’ gerçek bir ilaç olsaydı, Tarım Bakanlığı’nın izniyle mi satılırdı? Onu da aklınızın bir kenarında tutun.

İçinde olmayan telomeri bulamazsın

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birisini kendinize kaç günde âşık edebilirsiniz? 16 Eylül 2018 | 2.496 Okunma Aşk olmaz ise Mualla! 09 Eylül 2018 | 2.242 Okunma Bodrum Belediye Başkanı’ndan gürültü sorununa büyük çözüm Eve gitme tarihlerine sınırlama! 02 Eylül 2018 | 2.163 Okunma Evlilik hesaba kitaba gelir mi? 26 Ağustos 2018 | 4.239 Okunma Üst aklın hıyanet merkezine girdim! 19 Ağustos 2018 | 509 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar