Dalgakıranlar

Olağanüstü maddi kaynaklara sahip olan kripto yapılar milletin çocuklarını “Din öğretiyoruz” diyerek esir almış, istikbal sunarak da büyük kalabalıklara sahip olmayı başarabilmiş... Devletin...

Olağanüstü maddi kaynaklara sahip olan kripto yapılar milletin çocuklarını “Din öğretiyoruz” diyerek esir almış, istikbal sunarak da büyük kalabalıklara sahip olmayı başarabilmiş...

Devletin kritik ve körleştirilen bürokrasi kadroları ise iki gözünü kör eden şehzadeler gibi üç maymunu oynamış.

Ve devletin bütün kurumları kendi aralarında sürekli güç ve yetki savaşı yaşadığı için, kör noktalar oluşmuş ve bu yapıların gizli kadrolaşmalarını fark etmemiş, kördüğümlerin çözülme işini de siyasi yapılara terk etmiş.

Devlet kurumlarıyla konsolide olamayınca, bu kripto yapılar palazlanmış.

Buna terör örgütlerini de dâhil edebiliriz.

***

Günlük siyasi kavgalara endekslenen bürokrasi ve siyaset, tüm kurumların en kritik noktalarındaki sızıntılardan haberdar olamamış.

Ve haliyle devletin kurumlarında dalgakıranların yoksunluğu bir ülkeyi darbenin eşiğine getirebilmiş.

Siyaset ise bu yapıların daima iyi adamları ve kalabalığıyla ilgilenmiş.

Bu yapıların kripto yüzleriyle hiç tanışmamış ve bu kalabalıkları arka bahçeleri gibi görmüş.

Oysa bu ifadesiz yüzler topluluğu örümcek gibi ağlarını usulca örmüş.

***

Ve bu şer yapılardan artık devletin ders çıkardığı günler yaşanıyor.

Lakin millete ve özel sektöre de büyük görev düşüyor.

Kendisinin ve çocuklarının istikbali kurtulacak diye bu kripto ve ifadesiz yüzler topluluklarından artık uzak durmalı.

AK Parti herkes gibi bunların legal yanlarına aldanırken, aslında aldığı kararlarla ve devleti dinle barıştırma stratejisiyle bu örgütlerin illegal yanlarını tasfiye ettiğinin ve güç kaynaklarını kestiğinin belki de farkında bile değildi.

İşte, dönemeç noktası da tam burasıydı.

Ve çatışmaların yaşanmasıyla bu kripto yapıların illegal yanlarının tasfiye edilmesi aynı döneme denk gelmekteydi.

***

AK Parti stratejik derinlikleri olan bu yapıların illegal yanlarıyla savaşmasaydı, bugün Türkiye belki de DAEŞ, Taliban, El Kaide, Hizbullah gibi çok radikal ve sapık örgütlerle kuşatılmış olacaktı.

Büyük güçler bu radikal örgütlerin varlığını ve eylemlerini büyük bir tehdit olarak kabul edecek ve medya yoluyla dünya kamuoyunu etkisi altına alacaktı ve bu durumu ülkemize müdahale için büyük bir gerekçe sayacaktı.

Büyük devletler ve çakalları Türkiye’yi Irak, Afganistan ve belki de Suriye’ye çevirecekti.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlete sızan bu kripto örgütlerin varlığını, tehlikelerini öğrendikçe ülkesini, milletini olağanüstü bir şekilde korumaya almış ve bu kripto yapıları da tasfiyeye tabi tutmuştur.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti ancak bu tasfiyelerle ayakta durabilirdi.

Ve artık diyoruz ki bu ülke mezhep, din, ırk, dil farklılıklarının sadece zararsız yapılanmalarına izin vermeli, yönetmeli.

Ve bilmeliyiz ki dünyayla entegre olan her büyük kripto yapıya ve bunların büyümelerine izin verildikçe, nasıl ki bugün Amerika ile papaz ve FETÖ krizini yaşıyorsak, gelecekte bu krizlere daha başka ülkeler de eklenebilir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yarından sonra 31 Ekim 2022 | 153 Okunma Hiç ışık yok 29 Ekim 2022 | 87 Okunma Derin yapılar 26 Ekim 2022 | 215 Okunma Çalkantılı geçmiş 24 Ekim 2022 | 163 Okunma Yol haritaları 22 Ekim 2022 | 113 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar