Türk musikisinin rüzgarıyla yeni bir dünyaya…
Şu günlerde gazeteci dostum Sedat Ergin’in gönderdiği, Mutlu Torun ve Enver Mete Aslan’ın Ud’la icra ettikleri “İnatçı Gölgeler/Koşuşturmalar” bestesini dinliyorum, tek kelimeyle müthiş… Kadim...
Şu günlerde gazeteci dostum Sedat Ergin’in gönderdiği, Mutlu Torun ve Enver Mete Aslan’ın Ud’la icra ettikleri “İnatçı Gölgeler/Koşuşturmalar” bestesini dinliyorum, tek kelimeyle müthiş… Kadim Türk musikisinin rüzgarıyla koşar adım yeni bir dünyaya gidiyorum sanki… Bir bakıma yeniliğin sesi olan bu müzikle bir taraftan kendi kültürel derinliğimizden beslenen şiirin iç denizinde yolculuğa çıkarken, bir taraftan da evrensel kültür havzalarına açılan bir müziğin esintilerini yaşıyoruz.
Ama bu rüzgar, bilinen o klasik Türk musikisinin rüzgarından çok farklı bir melodik zenginliğe götürüyor bizi. Bu iki usta sanatçı Türk musikisinin derin denizlerinden gelen deruni esintiyi çağdaş bir formla buluşturarak günümüz insanının hafızalarına nakşediyor.
Açıkça ifade etmek gerekiyor ki Türk musikisinin derinden akan o geleneksel ağır temposuyla üretilen bir müziği, günümüz insanıyla buluşturmak ne yazık ki pek mümkün değil. Özellikle genç kuşaklarla Türk müziği arasındaki bağı kurabilmek için çok sesli müziğin imkanlarını klasik Türk müziğine taşımak gerekiyor.
Kabul edelim ki biz “şanlı tarih”...