Her veda edişimizde biraz ölür müyüz?
Her yıl Temmuz’un son günlerinde Ağustos’a karşı içimde öfke ve kırgınlık karışımı tuhaf bir duygu kırılması yaşıyorum. Ağustos’a bir garezim yok elbette… Ama nedense...
Her yıl Temmuz’un son günlerinde Ağustos’a karşı içimde öfke ve kırgınlık karışımı tuhaf bir duygu kırılması yaşıyorum. Ağustos’a bir garezim yok elbette… Ama nedense Ağustos’un yaza karşı gizli bir isyan duygusu içinde olduğu gibi bir hisse kapılıyorum bugünlerde…
Halk arasında “Ağustos’un yarısı yaz, yarısı kıştır” diye bir anlayış vardır. İlk bakışta saçma gibi görünüyor ama belki de doğrudur, kim bilir belki de Ağustos’un isyanı yaza değil, ufukta görünen kışadır…
Kelimeler kimi, nasıl ve ne kadar teselli eder bilinmez ama benim için Ağustos’un yarısı ‘veda’, yarısı ise hep hüzündür… Bu bazen aşka vedadır, bazen sevdiklerinize, dostlarınıza, bazen de özgürlükleri ellerinden alınarak hiçbir gerekçe olmadan sırf iktidar erkinin düşüncelerine muhalif oldukları için yıllarca demir parmaklıklar arkasında yaşamaya mahkum edilenlere uzaktan selam ve vedadır…
Ağustos’un kaderini değiştiremeyiz ama hiç kimseden izin almadan cazın kadife sesli kraliçesi Ella Fitzgerald’dan şarkılar dinleyebiliriz. Ella’nın sesi öylesine yumuşak ve pürüzsüzdür ki dinlerken adeta erirsiniz, aklınız başınızdan gider…
Yeryüzüne...