FETÖ’nün siyasi ayağı

Geçen hafta Kayseri’de, 38 Kent TV adına benimle bir söyleşi yapıldı. Bana soruldu: “FETÖ’nün siyasi ayağı olmadığı söyleniyor. Ne dersiniz?” Dedim ki: FETÖ’nün siyasi...

Geçen hafta Kayseri’de, 38 Kent TV adına benimle bir söyleşi yapıldı.

Bana soruldu:

“FETÖ’nün siyasi ayağı olmadığı söyleniyor. Ne dersiniz?”

Dedim ki:

FETÖ’nün siyasi ayağının olmadığı iddiasına katılmıyorum. Darbe teşebbüsünde bulunan bir örgütün, siyasi ayağının olmaması mümkün değil. Sonuçta darbe başarılı olsaydı, ülkeyi siyasetçilerle yönetirlerdi. Hem FETÖ gibi bir ahtapot örgütün, her partide elemanlarının olmadığını varsaymak  doğru değildir. İnanıyorum ki her partide FETÖ’cü unsurlar vardır. Biz AK Parti olarak tespit ettiklerimizi ihraç ettik. Unvanları ne olursa olsun. İster İl Başkanı, İster Belediye Başkanı vs… Kimseyi koruyup kollamadık. Bundan sonra tespit ettiklerimiz olursa, onları da unvanları ne olursa olsun asla koruyup kollamayız. FETÖ’cü unsurların kökünü kazımak boynumuzun borcudur.

Burada dikkat edilmesi gereken önemli husus şudur: “FETÖ’nün siyasi ayağı” söylemi üzerinden sadece AK Parti’nin içine hamle yapanlar bence kripto FETÖ’cülerdir. Bunlar diğer partiler içindeki elemanlarının üstünü örtüp, hedef saptırmak isteyenlerdir.

“FETÖ’nün siyasi ayağı” aranıyorsa Kılıçdaroğlu’na bakılsın mesela. Kılıçdaroğlu Pensilvanya’nın talimatıyla hareket ediyor ve tıpkı onun ağzıyla konuşuyor.

Pensilvanya’nın siyasi ayağını merak edenler, MHP’yi ele geçirmek isteyen Pensilvanya’nın kızına ve çevresine baksınlar mesela. Nitekim Sayın Bahçeli referandum öncesinde kendi partisi içindeki bu unsurların varlığına açık bir dille dikkat çekti.

Her partinin içinde FETÖ’cü unsurlar varken, sadece “FETÖ’nün siyasi ayağı” bahsinde AK Parti’yi hedef gösterenlere asıl dikkat edilmeli.

Bana soruldu:

“Melih Gökçek darbe sonrası Başbakan olarak Bülent Arınç’ın adını zikretti. Buna katılır mısınız?”

Dedim ki:

Melih Gökçek’in elinde ne tür belge ve bilgi vardır bilmem. Arınç’ın, FETÖ’cü darbe sonrası Başbakan yapılacağına dair bir bilgiye ve belgeye sahip değilim. O yüzden bu tür bir iddiada bulunamam. Ama bildiğim bir şey var ki FETÖ’cülerle mücadele sürecinde Arınç gibiler onlara kol ve kanat gerdiler. 17-25 Aralık sürecinden sonra bile mağduriyet edebiyatı üzerinden onları koruyup kolladılar. Arınç cübbesini giyip onları savunacağını söyleyecek noktaya kadar geldi. Sadece Arınç değil, Suat Kılıç ve benzerleri de aynı şeyleri yaptılar. 16 Nisan’da da zaten hiçbirisi yanımızda değillerdi. Kendi adıma söylüyorum: 16 Nisan’da, yedi düvele karşı mücadele verdiğimiz süreçte meydanlarda yanımızda olmayanların, unvanları ne olursa olsun gönlümüzde zerrece yerleri yoktur...

Açıktan hayır diyenlere saygı duyarım. Ama içimizden görünüp, gizli hayırcılık yapanların gönlümüzde yeri olmadığı gibi nezdimizde da saygınlıkları yoktur.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Nefsime öğütler 19 Nisan 2024 | 1.585 Okunma Irkçılık ötesi zihniyetin utanç örnekleri… 12 Eylül 2023 | 1.364 Okunma AK Parti’de şahısçılık fitnesi… 09 Eylül 2023 | 300 Okunma Koronavirüsle imtihanım... 07 Kasım 2020 | 4.194 Okunma Can derdindeyken... 05 Kasım 2020 | 508 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar