Hem dersini bilmiyor
"Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci? Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten” diyor Türk Dili’nin renkli şairlerinden Ülkü TAMER, Konuşma adlı şiirinde.
"Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten” diyor Türk Dili’nin renkli şairlerinden Ülkü TAMER, Konuşma adlı şiirinde. (Geçen haftaki yazımızı Yozgat Sürmelisi olarak bilinen “dersini almış da ediyor ezber” diye bitirmiştik bu haftaki yazıya da gene “dersli” bir iki mısra ile başladık, en azından serencamımızı tutarlı bir çizgide devam ettirmiş olduk.)
Geçen hafta sonu Fenerbahçe-Rize maçı esnâsında meydana gelen penaltı pozisyonu ile ilgili olarak hem televizyonlardaki yorumcuların, hem de “kerameti kendinden menkul” bir kısım spor yazarının cehalet ve keyfiliği ayyuka çıktı. Değişen kurallardan ve bunların dünya üzerindeki uygulamalarından habersiz bu dayı ve amcalarımız, ekrana getirilen “kuralı” dahi -içlerine sinmediği- gerekçesiyle görmezden gelmeyi yeğlediler.
Dünyada Futbol Oyun Kurallarını düzenleyen IFAB (Uluslararası Futbol Birliği Kurulu) tarafından yayınlanan ve Kara Kaplı Kitap diye “ti”ye alınan kural kitapçığının 11. Maddesinin ikinci fıkrasına göre soru-cevap bölümünde şöyle hüküm altına alınıyor bu durum; “ofsayt pozisyonundaki bir oyuncu, topa doğru hareketlenirse ve topla oynamadan önce ceza sahası içinde kendisine faul yapılırsa karar ne olur?”