Babasız geçen ikinci bayrama dair notlar

Son iki bayramdır hanemizde hüzün var.Üniversite yıllarının bir bölümünü ve yurtdışında bulunduğum bir yılı saymazsak, aklımın erdiği aşağı yukarı 35 senedir her Ramazan...

Son iki bayramdır hanemizde hüzün var.

Üniversite yıllarının bir bölümünü ve yurtdışında bulunduğum bir yılı saymazsak, aklımın erdiği aşağı yukarı 35 senedir her Ramazan Bayramı'nda, her Kurban Bayramı'nda aksatmadan tekrarlanan ‘bayram rutinimiz’ bu yıl öndersiz kaldı.

Önderimiz derken rahmetli babamı kast ediyorum.

Bu 35 yıllık rutinden biraz bahsedeyim müsaadenizle…

Gün, bayram namazı vaktinden çok daha önce, sünneti evde, farzı cemaatle Uzun Şıh Camii'nde kılınmak üzere ayarlanan, babam tarafından çalınan uyandırma ziliyle, yani “Haydi oğlum” komutuyla başlardı.

Uzun Şıh Camii bizim Konya/Taşkent için pergelin iğneli ayağı gibidir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yabancı öğrenciler Türkiye’ye neden bu kadar çok ilgi gösteriyor? 16 Temmuz 2022 | 259 Okunma 1071, 1453, 1915, 15 Temmuz 2016 15 Temmuz 2022 | 176 Okunma Aşkınan tatil yapan yorulmaz 13 Temmuz 2022 | 387 Okunma Nebevi liderlik ve Hz. Muhammed (s.a.v.) 09 Temmuz 2022 | 112 Okunma ​Madencilikte daha büyük hedeflere doğru 02 Temmuz 2022 | 171 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar