Hakikaten günahtır…

Batılılaşma hikayesinin en ciddi sonucu, memlekette iki toplumsal kesimi birbirine karşı konumlandırması oldu. Bu Batılılaşma acilci ve yüzeysel kaldığı kadar, iktidar mücadeleleri de bu eksen üzerinden...

Batılılaşma hikayesinin en ciddi sonucu, memlekette iki toplumsal kesimi birbirine karşı konumlandırması oldu. Bu Batılılaşma acilci ve yüzeysel kaldığı kadar, iktidar mücadeleleri de bu eksen üzerinden yaşandı. Geleneksel halk kitlesi Osmanlıyı yıkanlar, Batıcı elit ise Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar şeklinde stereotipleştirildi.

Mesela geçen günlerde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in, Meclis’te AK Parti’ye hitaben, “İşgal orduları geldiğinde sizinkiler kırmızı halı sererken bizim mavi gözlü de bakıp, ‘Geldikleri gibi giderler’ demişti” şeklindeki ifadesi, bu anlayışın seviyesi en dip yapmış tezahürüydü. Ama herhalde belli bir stratejiyi ifade ediyordu.

Oysa tarihin hiç de böyle yaşanmadığını biliyoruz. Bir kere Batıcılık o dönem henüz toplumsallaşmamıştı. Bilakis “İngiliz mi, ABD mandası mı?” şeklinde tartışma yürütenlerin geleneksel, dindar halkla alakası olmadığını da söyleyebiliriz. Padişah Vahdettin hakkında söylenenlerin de çoğu zırvad

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Keşke o kadar basit ve kolay olsa… 26 Eylül 2020 | 259 Okunma Model çok net… 24 Eylül 2020 | 372 Okunma Basit bir tartışma değil… 19 Eylül 2020 | 277 Okunma Beceremedin Macron… 17 Eylül 2020 | 491 Okunma Bana dostunu söyle... 12 Eylül 2020 | 1.992 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar