Aldatılmışlık sendromumuz ve biz…

Değerli meslek büyüğüm Mehmet Barlas'ın pazartesi günkü “Siyasetin üzerinde 'Aldatılmışlık sendromu' var” başlıklı yazısını okurken, aklıma gelenleri karalamaya...

Değerli meslek büyüğüm Mehmet Barlas'ın pazartesi günkü “Siyasetin üzerinde 'Aldatılmışlık sendromu' var” başlıklı yazısını okurken, aklıma gelenleri karalamaya çalışacağım bugün.
Şöyle diyordu Barlas…

“ (…) şu anda çok sağlıklı beyinleri ve çok geniş kesimleri de etkileyen siyasal ruh durumunun 'Güvensizlik krizi' olduğunu görmemiz gerekir. Bunu 'Aldatılmışlık sendromu' şeklinde de niteleyebiliriz.
(...)

Acaba 'Aldatılmışlık duygusu'nun ağır bastığı bu süreci ne zaman geride bırakabileceğiz? Yargının, polisin bünyesinde açılan paralelci yaralar ne zaman onarılmış olacak? Türkiye'yi kanlı terör eylemlerine sahne kılanlar, ellerini demokrasimizden ve istikrarımızdan ne zaman çekmeyi akıl edebilecekler?”

Barlas'ın dikkati çektiği bu önemli konu üzerinde ben de düşünüyorum uzun süredir. Çünkü aldatan ile aldanan arasındaki ilişkinin doğru şekilde tahlili ile ancak bu süreçten en az hasarla ve neden olmasın ciddi bir başarıyla çıkabiliriz.

Nedir o başarı?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Keşke o kadar basit ve kolay olsa… 26 Eylül 2020 | 261 Okunma Model çok net… 24 Eylül 2020 | 372 Okunma Basit bir tartışma değil… 19 Eylül 2020 | 279 Okunma Beceremedin Macron… 17 Eylül 2020 | 492 Okunma Bana dostunu söyle... 12 Eylül 2020 | 1.993 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar