Despotik tirandan, reformist çıkarmak

Kaşıkçı cinayetinin oluş biçimine yönelik çok soru var ama en önemlisi şu: Acaba böylesi pervasız bir cinayetin emrini veren kişi nasıl bir akla sahip? Sorunun cevabını bulmak için çok gerilere...

Kaşıkçı cinayetinin oluş biçimine yönelik çok soru var ama en önemlisi şu: Acaba böylesi pervasız bir cinayetin emrini veren kişi nasıl bir akla sahip?
Sorunun cevabını bulmak için çok gerilere değil, bir iki yıl önceye dönüp Suudi Arabistan'da neler olduğuna bakmak yeterli...
Orada dünyanın gözü önünde akıl almaz olaylar yaşandı. Aylarca despotik bir tirandan, reformist bir prens çıkaran kirli bir PR kampanyası izledik. O kirli kampanyanın arkasında Batı aklı ve medyası vardı. Tahtı bir darbeyle ele geçiren veliaht prens Muhammed bin Selman, iktidara geldiği andan itibaren Batı medyasınca parlatıldıkça parlatılıyordu.
Kadınlara araba kullanma hakkı gibi 100 yıl önce belki anlamı olabilecek "reformlar" bile göklere çıkartılıyor, övgüler diziliyordu. O da "yeni" Suudi Arabistan'ın kurtarıcısı rolünü keyifle üstleniyordu.
Ama o Batı medyası dönüp, Veliaht Prens'in muhaliflerini bastırmak için kullandığı zorbaca yöntemlerden hiç bahsetmedi. Riyad'da Ritz Carlton'da muhaliflerini hapsetmesinin üzerine de gitmedi. Daha vahimi Lübnan Başbakanı Saad Hariri'yi kaçırmasını görmezlikten geldi.
İşte o günlerde özgüven patlaması yaşayan, arkasına ABD yönetiminin koşulsuz desteğini alan 33 yaşındaki bir delinin barbarlığı artık örtülemez hale geldi. Pervasızca dünyanın gözü önünde cinayet işledi. Kuşkusuz bu vahşetin açığa çıkmasında Türkiye'nin akıllıca bir politika izlemesinin çok büyük payı var. Hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde istihbarat ve polisin detaylı çalışması ve Türkiye'nin uluslararası medyayı etkin kullanması bu kirli oyunu bozdu. Böylece yakın geçmişin yıldızı parlayan reformist prensi, şu an Batı kamuoyunda Kaddafi veya Saddam gibi anılıyor.
Peki, dünya ya da o prensi şımartan ABD ne yapacak?
Bugünden sonranın en önemli sorusu bu... Washington'da sesler yükselmeye başladı ama nereye gider bilinmez. Başkan Trump'a yakın isimlerden Senatör Lindsay Graham, cinayetin üzerinin örtülmemesi ve Suudi Arabistan'ın cezalandırılması gerektiğini söyledi.
İşin bir de Suudi tarafı var. Oralarda neler olduğu henüz bilinmiyor. Acaba Veliaht prens kalacak mı gidecek mi?
Süreci yakından izleyenlere göre Suudi Arabistan Kralı'nın bu skandaldan tek çıkış yolu var; suçu Muhammed bin Selman'ın üzerine yıkıp, yeni bir veliaht prens atamak.
Alınacak karar ne olursa olsun sadece Suudi Arabistan'ı değil bölgeyi de derinden etkileyecek.
YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
CHP’nin ‘laiklik gömleği’ 18 Nisan 2024 | 646 Okunma Özgür Özel’den hukuk garabeti 16 Nisan 2024 | 567 Okunma CHP’deki ‘başarı’ kimi öne çıkartır? 08 Nisan 2024 | 408 Okunma İyi Parti’de Akşener gidici mi kalıcı mı? 07 Nisan 2024 | 392 Okunma AK Parti’yi ne bekliyor? 06 Nisan 2024 | 704 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar