Latife Hanımın çiğnenen vasiyeti

GÜNÜN TARİHİ 12 Temmuz 1975Türkiye Cumhuriyetinin tanınmış en bahtsız kadınlardan biri, hiç şüphesiz Latife (Uşşakî) Hanımdır. 17 Haziran 1899 İzmir doğumlu olan Latife Hanım, 12 Temmuz...

GÜNÜN TARİHİ 12 Temmuz 1975
Türkiye Cumhuriyetinin tanınmış en bahtsız kadınlardan biri, hiç şüphesiz Latife (Uşşakî) Hanımdır.

17 Haziran 1899 İzmir doğumlu olan Latife Hanım, 12 Temmuz 1975’te İstanbul’da vefat ediyor. Kabri, Edirnekapı Şehitliğindeki aile mezarlığında.

“En bahtsız kadın” olmasının sebebine gelince...

Düşünün ki, M. Kemal ile evli kaldığı 2,5 yıllık (1923-25) kahırlı, çileli, meşakkatli, ıztıraplı bir evliliğin ardından, tek istisna kişi olarak “Bakanlar Kurulu Kararı”yla boşanıyor.

Boşandıktan sonra “baba evi”ne gelip sığınıyor. Hiç konuşmaması, bir tek sır vermemesi istendiği için, adeta “ev hapsi”ne mahkûm ediliyor.

Sosyal ve kültürel seviyesi hayli yüksek (Paris Üniversitesi mezunu) olan bu “mahpus kadın”, bir süre verem hastalığının pençesinde kıvranıyor.

M. Kemal’in ölümünden sonra, yurt dışına çıkmaya mecbur kalıyor. İki sene sonra dönüp, yine ev hapsinde çile doldurmaya devam ediyor.

Ahir ömründe ise, bu kez kansere yakalanıyor ve bu hastalık sebebiyle vefat ediyor.

* * *

Çarşaf-tesettür ile askılı giyim-kuşam arasında gidip gelen bu bahtsız kadın, babasının itirazına ve hiç rıza getirmemesine rağmen, M. Kemal ile evlenmeye karar vererek, İzmir’den Ankara’ya gelin gidiyor. Orada birçok köklü değişime yakından şahit oluyor.

Gördüğü, duyduğu, bizzat şahit ve muttali olduğu konularda ise, boşandıktan sonraki 50 yıllık hayatında bazı notlar düşüyor. Hatıralarını yazıyor, M. Kemal ve yakın çevresi ile ilgili hiç kimsenin bilmediği, bilmesinin mümkün olmadığı bilgileri yazılı hale getiriyor.

Vefatından önce ise, bu notlara, bilgi ve belgelere dair bir “Vasiyetnâme” düzenliyor.

Vasiyetnâmesinde, ölümünden 25 yıl sonra bütün hatıralarının açıklanmasını ve araştırmacıların istifadesine sunulmasını istiyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Meşrûtiyetten önceki Şûrâ 01 Nisan 2018 | 247 Okunma Türk Ocakları ve Barbaros heykeli 25 Mart 2018 | 169 Okunma İki Çanakkale var 18 Mart 2018 | 169 Okunma Yeşilaycıydı; katledildi 05 Mart 2018 | 206 Okunma Seferberlik hâli 27 Şubat 2018 | 235 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar