Meşrûtiyetten önceki Şûrâ

GÜNÜN TARİHİ: 01 Nisan 1868Pek çok kimse, Osmanlı’daki ilk Meclis’in (Şûrâ) teşekkül tarihini 1876’daki I. Meşrûtiyet’in ilânından sonraki gelişmeye bağlı olarak bilir. Oysa ki...

GÜNÜN TARİHİ: 01 Nisan 1868
Pek çok kimse, Osmanlı’daki ilk Meclis’in (Şûrâ) teşekkül tarihini 1876’daki I. Meşrûtiyet’in ilânından sonraki gelişmeye bağlı olarak bilir. Oysa ki, o tarihten sekiz sene kadar (tam 150 yıl) evvel, yani 1 Nisan 1868’de kurulmasına resmen karar verilen bir Meclis vardır ki, adı Şûrâ-yı Devlet’tir.

Bugünkü Danıştay’ın temeli ve kuruluşu olarak da kabul edilen bu şûrâya verilen bir başka isim ise “İbtida Meclis-i Mebûsân”dır.

* * *

Şûrâ-yı Devlet, yani “Saltanat Danıştayı”nın kuruluşuna ait ilk belge Mabeyn Başkâtipliğinden Babıaliye yazılan 11 Zilkade 1284 (6 Mart 1868) tarihli tezkeredir. İlk başkanlığına Tuna Valisi Mithat Paşa getirildiği “Şûrâ-yı Devlet”in resmî kuruluşu ise, Hicrî 8 Zilhicce, Milâdî takvimle 1 Nisan’da tamamlanmış oldu. Şimdi, hadisenin ayrıntılarına bakalım...

* * *

Bugünkü Danıştay'ın başlangıcı, bir yönüyle 1868'de teşkil olunan işte o meşhûr Şûrâ-yı Devlet’in kuruluşuna dayandırılır.

Ne var ki, bu iki kuruluş, birbirinin tıpkısının aynısı değildir. Ama, birbirinden tamamen farklı da değildir.

Bu önemli müessese, zaman içinde statüleri ve görmüş olduğu hizmetleri itibariyle kısmî değişikliğe uğrayarak günümüze kadar devam edegeldi.

* * *

Evet, Meşrûtiyet yani Demokrasi tarihimizde atılan ilk ciddî adımlardan biri, hiç şüphesiz 1868 tarihinde atıldı. Devrin Sadrâzamı meşhûr Âli Paşa, tıpkı selefi Reşid Paşa gibi, giderek ehemmiyet kazanan bu Şûrâ/Meclis sisteminin yerleşmesi için, büyük gayret gösteren şahsiyetlerden biridir. Sultan Abdülaziz ise, bu ilk olma özelliğine sahip parlamenter sistemi (İbtida Meclis-i Mebûsân) bir cihette hoş karşılayıp tasvip etti. Fakat, ne yazık ki onun bu toleransı hayatına mal oldu. Diktatör ruhlu Serasker (Genelkurmay Başkanı) olan Hüseyin Avni Paşa, Sultan Aziz ile birlikte bu taptaze demokrasi filizini de kesip kopardı. Önce darbe yaptı; ardından, devirdiği Halife Sultan'ı—intihar süsü vererek—katletti. Böylelikle, demokrasi yolunda atılmış çok önemli adım, kan, darbe ve alçakça bir cinayetle lekedar edildi.

* * *

Sultan Abdülaziz’in, Avrupa seyahati esnasında gördüğü demokratik idarelerin işleyiş biçimi ve bilhassa Londra’da ziyaret ettiği Avam Kamarası’ndaki müzakere tarzları, onu ziyadesiyle etkiler. Avrupa seyahatinden sonra, Sultan’ın üzerinde hasıl olan müsbet tesirlerin farkına varan Sadrazam Ali Paşa, bu fırsatı değerlendirerek bir “Şûray-ı Devlet Nizâmnâmesi” hazırlatıp Padişaha takdim eder.

Bu nizâmnâmeye göre, Şûray-ı Devlet şu şekilde tarif ediliyor: "Bu büyük şûrâ, müslim ve gayr-ı müslim tefrik edilmeksizin, devlete bağlı bütün vilâyetlerden ve onların 'İdare Meclisi'nce seçilecek azalardan müteşekkildir."

Bugünkü milletvekili mânâsında olarak ilk defa “meb’us” ismi verilen bu üyeler, iki yılda bir seçilecekler. Nizâmnâmeye göre, ayrıca kuvvetlerin tek elde (vahdet-i kuvâ) toplanması yerine, kuvvetler ayrılığı (tefrîk-i kuvâ) esâs kabul ediliyor. Padişahın bile selâhiyetlerini daraltan bu nizâmnâmeye göre, bütçenin tanzimi de yine meclise/şûrâya aittir.

Bu ilk demokrasi hareketini benimseyen Abdülaziz, konuya verdiği ehemmiyeti şu sözleriyle teyid eder: “Her kim olursa olsun, hangi millete mensup bulunursa bulunsun, bütün erbâb-ı iktidarın Şûray-ı Devlete dâhil olmasını isterim. Bu Meclis Suriyelilerin, Bulgarların, Boşnakların, velhasıl tekmil anâsırın erbâb-ı iktidarı için müşterek bir merkez olmalı ve bu erbâb-ı iktidar Vükelâya (Bakanlara) yardım etmelidir.”

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Meşrûtiyetten önceki Şûrâ 01 Nisan 2018 | 247 Okunma Türk Ocakları ve Barbaros heykeli 25 Mart 2018 | 169 Okunma İki Çanakkale var 18 Mart 2018 | 169 Okunma Yeşilaycıydı; katledildi 05 Mart 2018 | 206 Okunma Seferberlik hâli 27 Şubat 2018 | 235 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar