Küreselleşme kıskacında yeniden ahlâk

Kuşaktan kuşağa toplumu inşa eden değerleri geçersiz kılan gelişmeler var. Yerleşik referansları kullanılmaz hale getiren yeni bir durumla karşı karşıyayız. Toplumlar ‘biz’ öznesiyle bir değer...

Kuşaktan kuşağa toplumu inşa eden değerleri geçersiz kılan gelişmeler var. Yerleşik referansları kullanılmaz hale getiren yeni bir durumla karşı karşıyayız. Toplumlar ‘biz’ öznesiyle bir değer atfı yapamaz duruma geldi. Bugüne değin korunan kültürel zenginlikler özgünlüğünü kaybediyor. Küresel çapta yayılan kültürün filtresinden geçiyor. Toplumlar zihin ve anlam dünyasını kısırlaştırarak ana akıma ayak uydurmaya başladı.

Ekonomilerin liberalleşmeleri, eğitimde pagan anlayışın etkisi ve teknolojik gelişme hızı önemli değişimlere yol açtı. Geldiğimiz noktada hiçbir alanda yaşanan değişim, kültürel değerlerin deformasyonu kadar etkili olmadı. Bununla birlikte manevi ihtiyaçlarını karşılama güçlüğü içinde.

Bugüne kadar insan benliğinde bir tahtta kurulu olan ‘ahlak’ yerinden edildi. Tacı elinden alındı. Yeryüzü iki yüzyıldan beri hedonizm dalgasının kuşatması altında. Teknolojinin dönüştürdüğü toplumsal düzende yeni değerler ortaya çıktı. Modern yaşam, egonun dinamize ettiği üretim, kar ve pazarlama ile insana büyüsel bir mutluluğa davet etti. Benlik üzerinde ilahi irtibatlarla kurulan ahlakın etki gücü, hedonizm karşısında yenilgiye uğradı. Batıda yaşanan bu değişim, suyun ortasına atılan bir taş gibiydi. Merkezden kıyıya ilerleyen dalgalar büyüyerek, bugün küreselleşme ile küçük yerleşim birimlerine kadar ulaştı.

Değişimin kısa tarihine bakmakta fayda var. Modernizm dalgası, bütün gerçekliği ilahi bağlamdan kopararak, gözlemlenen gerçekliğe indirgedi. ‘Her şey neden sonuç ilişkisiyle açıklanabilir’ tezini savundu. Modernizm sonrası anlayış ise ‘her insanın bir bildiği vardır’ algısını yerleştirdi. Halbuki modernizm döneminde “nesnel normlardan uzaklaşan kişi bir sorunla karşılaşır” tezine karşı ‘ahlak’ müdafaası yapılabiliyordu. Yeni bir kaos akımı olarak postmodernizm, dünyaya belirsizliğe ve lümpenleşmeye itti.

Bugün son sınırlarına yaklaşan küreselleşme dalgası ise, yerkürenin farklı bölgelerinde yaşayan insan, toplum ve devletler arasındaki etkileşimi karşılıklı bağımlılık anlayışını getirdi. Ahlak bir kez daha yeni bir zihinsel kuşatma ile yerinden edilecekti.

Ahlak bir bütündür. Algı, düşünce, bilgi, pratik, amel, duygu ve duyarlığın bütünüdür. Ahlak denilince hedefin gözlenebilir ve tatmin edici karşılıklarını ifade edersiniz. Yeniden ahlak dediğimizde, insan yetiştirmede ve kişilik gelişiminde ahlaka önem verdiğimizde bir şeylerin değişiğini görmeye başlayacağız. Ahlak aynasında sorunlar bütüncül bir bakışla tartışılabilir.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Buluta bakma aya bak 10 Temmuz 2018 | 498 Okunma Kalbimiz çöp ev değildir! 03 Temmuz 2018 | 260 Okunma Yeniden Rabia işareti ve dört anektod 26 Haziran 2018 | 256 Okunma Anahtar kelimeler ve manalar 20 Haziran 2018 | 308 Okunma Daha oksijenli bir dünya mümkün 19 Haziran 2018 | 181 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar