Mevlana’yı yutmuş nice Mevlana’lar!

Öyle görünüyor ki Batı’nın projesi olan ılımlı İslam senaryosunun Türkiye ayağı, Fetöcülerin sahte yüzünün kanlı bir biçimde ortaya çıkışıyla kendine bu kez Suudi...

Öyle görünüyor ki Batı’nın projesi olan ılımlı İslam senaryosunun Türkiye ayağı, Fetöcülerin sahte yüzünün kanlı bir biçimde ortaya çıkışıyla kendine bu kez Suudi Arabistan’da yeni bir yüz arıyor. İslam’ın gerçeğini anlamada derinleşme yoluna gitmek yerine şekilsel olarak yorumlayan bir akım artık nasıl olacaksa!. Örneğin şuurlanma yerine şekilsel olarak kadınlara çeşitli haklar tanıdığı gibi renkli makyajlarla yoluna devam edecek.

Ama bütün bunların olabilmesi için Suudi devlet yönetimi önce kendi iktidarına yapılan darbeyi sineye çekmesi gerekti. Çekmemeleri söz konusu olamazdı, çünkü baştan aşağı Amerika’ya teslimiyet içinde sürdürmekteydiler iktidarlarını zaten.

Biz ise burada uzun bir süredir yapılan hiçbir darbe ve işgal girişimini, hiçbir tehdit ve şantajı, terör ve kanlı senaryoyu sineye çekmediğimiz için, mücadeleye sıcak sıcak devam ediyoruz, öyle görünüyor ki daha da edeceğiz.

Böyle bir dönemde hep söylediğim gibi İslam dünyasını kendi içinde bölme projelerinin karşısında ancak çok sağlam, hakiki bir duruşla, gerçek tevhid şuuruyla durabiliriz. İçimize fitne fesat tohumu ekenlerin bizi iki yüz yıldır kolayca böldüğüne bakılırsa, İslam’ın özü olan tevhid hakikatini, dilden gönle ve yaşantıda tatbikata indirmemiz en acil işlerden biri.

Tevhid şuurunun dinî bilgi sahibi olmakla veya ibadetleri tam yapmakla öğrenilemeyecek oluşu bize ipucu veriyor hep: Gönül eğitimi ile nefsini miraç ettirerek Hakkı kendinde ve eşyada / enfüste ve afakta ispat edebilenlerin kurduğu medeniyet, insanlığın evrensel değerlerini haiz olmuştur. Bunun da yolu aşk ve irfan kanatlarıyla uçmaktan geçiyor.

Fitne ve fesada nefsimizi rehin bırakarak çukurlarda bata çıka gezinmekten usandık. Bu sebeple geleneğimizdeki mana yollarının gerçeğini keşfederek bugünün dilinde bu evrensel yöntemleri özünü koruyarak güncelleyip dönüştürmemizin yollarından dem vurup duruyorum.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bu mecradaki son yazı 22 Haziran 2019 | 300 Okunma İstanbul’dan Elmalı’ya beldeleri merkez yapan nefes! 18 Haziran 2019 | 133 Okunma Öğrenmenin önündeki en büyük engel: Benlik kibri 15 Haziran 2019 | 249 Okunma Siyaset meydanı da ‘akleden kalb’e dahil 11 Haziran 2019 | 61 Okunma Birlikte geçilen kapılar, tek başına girilemeyen odalar 08 Haziran 2019 | 142 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar