Duy ey Trump- İsrail-PKK-FETÖ! Hepiniz duyun ve titreyin!

“Biz, Beni İsrail’e kitapta/levh-i mahfuzda şu hükmü de takdir ettik: Muhakkak siz, arz-ı mukaddeste iki kere fesat yapacaksınız ve muhakkak büyük bir yükselişle yükseleceksiniz/ kabaracak, büyükleneceksiniz....

“Biz, Beni İsrail’e kitapta/levh-i mahfuzda şu hükmü de takdir ettik: Muhakkak siz, arz-ı mukaddeste iki kere fesat yapacaksınız ve muhakkak büyük bir yükselişle yükseleceksiniz/ kabaracak, büyükleneceksiniz. Birincisinin vakti geldiğinde üzerinize şiddetli harp ehli bir takım kullar göndereceğiz de onlar ta evlerin aralarına girip araştıracaklar. Ve bu fiile çıkarılmış bir va’d oldu. Sonra size, tekrar onların üzerine devleti iade ettik ve size mallarla, oğullarla imdat verdik, sizi cemiyetçe daha çoğalttık. Eğer güzellik yağarsanız kendinize güzellik etmiş olursunuz, eğer kötülük yaparsanız yine kendinize kötülük etmiş olursunuz. Derken sonraki fesadınızın vakti geliverdi mi yüzlerinizi kötülesinler için, önce girdikleri gibi mescide girsinler ve her istila ettiklerini yıkıp yok etsinler diye yine kullarımızı üzerinize saldık. Ola ki Rabbiniz size rahmet ede. Eğer yine dönerseniz biz de döneriz. Öyle ya biz Cehennemi kâfirleri kuşatan bir sur yapmışız.” (İsra, 4-10)

Bu ayetler, İsrailoğullarının, arz-ı mukaddes ile irtibatlı kolektif kaderlerinin düz bir çizgi halinde değil dönüşümlü periyotlar halinde gerçekleşeceğini haber veriyor. Bir dönem galip olacaklar, bu galibiyet onları kibirlenmenin, büyüklenmenin baş döndürücü girdaplarına salacak; öyle gururlanacaklar, öyle kibirlenecekler ki, kendilerinden başka hiç kimseye merhamet nazarıyla bakmaz hale gelecekler; öylesine egolarına yenik düşecekler ki, kendileri dışında hiçbir insanı insan kabul etmez, kendilerinden başka hiçbir insana hayat hakkı tanımaz olacaklar; geçmişlerinde maruz kaldıkları bütün aşağılayıcı hali güç ve kuvvete kavuştuklarında başkalarına kat be katıyla reva görecekler; bulundukları yeri adeta zulmün ve zalimliğin her türlüsünün denendiği bir arenaya dönüştürecekler.. 

Bütün bunlar olunca, bütün bu yaptıkları haksızlıkları yapınca da belaya kendi elleriyle davetiye çıkarmış bulunacaklar.. Allah da onların üzerine öylesine savaşçı, öylesine güçlü ordular gönderecek ki, evlerinde dahi saklanacak bir yer bulamayacaklar, sağda solda içine girip saklanacak delik arayacaklar.. Ama yine de bir bir inlerine girilecek, perçemlerinden tutulup oralardan çıkarılacak ve müstahak oldukları ceza ile cezalandırılacaklardır. Öyle ki, ölüm onlar için en umut verici kurtuluş olacaktır. Hâlbuki hayata onlar kadar bağlı, yaşamayı onlar kadar seven ve ölümden onlar kadar korkan ikinci bir başka topluluk da yoktur. 

Sonra, Cenab-ı Hakk onlara yeni bir fırsat daha tanıyacak. Yeniden derlenip toparlanacaklar, yeniden devlet olacaklar, yeniden güç, kuvvet kazanacaklar. Fakat insanlığın nefs-i emmaresi bu toplum en kısa zamanda yine eski fasit daireye tekrar düşecek, yine kibirlenip gururlanacaklar, yine eski melanetlerini tekrarlayacaklar. Vakti geldiğinde Cenab-ı Hak da onları eskisi gibi tekrar cezalandıracak; ve onlar ihanetlerini devam ettirdikleri her dönemde karşılaşacakları ilahi ceza da hep aynı olacak..  

Amerikan başkanı Trump, Kudüs’ün İsrail’in başşehri olması kararını onaylamakla hem kendi siyasi hayatını bitirmiş hem de İsrail’in devlet olma serüvenini sonlandırmış oldu. Bundan böyle İsrailliler için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, zillet ve meskenetin en ağırını yaşayacakları dönemle, hem de çok ağır bedeller ödeyerek yüzleşecekler. İsraillilere bal içinde sunulan bu zehir işin başında onların iştahını kabartsa da zehrin öldürücü sinyalleri bünyelerini sardığında ne büyük bir yanlışa itildiklerini anlayacaklar; fakat kıvrım kıvrım oldukları bu anlama döneminde onlar için iş işten çoktan geçmiş olacak. Trump, onlara iyilik yapmadı; Trump onlara belki de tarihlerinde gördükleri en büyük kötülüğü yaptı. Keşke anlasalardı. Ne ki anlayamazlar. Çünkü onlar fesadı ıslah sanan şuursuzluktan yontularak şekillenmiş bir toplumdur. Çünkü onlar kendilerinden başkasını akılsız sanan sefihler güruhudur. 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
İran meselesi 20 Nisan 2024 | 492 Okunma Kıssadan hisse: Ağır emanet 13 Nisan 2024 | 404 Okunma Neşter... 06 Nisan 2024 | 588 Okunma Haydi canlar sandık başına 30 Mart 2024 | 183 Okunma Takva 23 Mart 2024 | 131 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar